Sevdanı içimde nasıl taşıdığımı bir bilsen,
üzerime doğrulan tüm namlulara gövdeni atarsın.
Sana sevdamın adresi kodludur, belleğimden düşmez,
içimden silinmez, yuvasından çıkacak bir mermi,
kızışmış bir kav olur, ite, çakala aman vermez! ..
Ağustos yediverenlerine benzer gözlerin. Dudakların nar şırası, eteklerini savurur geçersin içimden. Akşam sefası tütsülü kokunla ve keklik ötüşü sesinde göğsüm titrer, çığlıklara dururum gün çekilince bu şehirden. Söylenmemiş bir sevdanın asma kilit'i, yarasaların uçuşlara durduğu bir gecede hüzünlü bir tümcenin birleştirilememiş bir kurgusudur sana sevdam.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.