Ben,
kadının önce yüzüne
bakarım
Sonra da gözlerine…
Sana da öyle baktım.
Bir kadına baktığımda
yüzü al al, mor mor olmalı.
Sende de öyle oldu.
Sonra gözlerine baktım,
yüzyıllık bir gizi saklar gibiydi gözlerin.
Önce öylece sustun,
sonra gözlerini yere devirdin.
Gözlerin bir su damlası gibi
kayarak akarak avuçlarıma geldi.
Aldım o su damlasını
yüreğimin yangınına serptim.
Hala yüreğimi o iki damla ile
serinletiyorum.
Sonra ellerine baktım;
Ustalaşmış ellerinde
yaşamın mimarlığı,
Avuçların da ise
çocuksu avuntular vardı.
Dişlerin inci mercan,
ve ilk defa inci mercanlar
pembe – buruk
Tebessümler ardında
kenetlenmiş duruyorlardı.
Ah ayakların,
küçücük ayakların.
Çok küçük
oldukları için midir?
Seni hala bana getiremediler.
Oysa seni bana getirmek için
yıllar önce yola çıkmışlardı.
Kayıt Tarihi : 17.1.2016 09:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*** Çok eskilerden bir şiir. Ama herdem yeni, hep güncel...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!