Sana Ne Söylesem Ömrüm Şiiri - Yorumlar

Ne söylesem ömrüm sanaaaa

Örselenen çiçeği kırılan dalı yerine koymak biraz zorda, ya gönül.

...yahu Hüseyin can (yo yo sağım kendimi biraz naza çektim), Kıymetli Çiftçi ve Altay Tiğin iyi ki varsınız.

...şimdi efendim bir şiir yorumculuğu var bide kutlama mesajı yayınlama var. tabii ki bu mesajcılar beni kahrediyor ama yine de olsun hele bir tebrik mesajı bırakmış oluyorlar.

…beni esas kahreden ve öldüren, hıkır hıkır güldüren, fingir fingir yeldiren, dünyaya geldiğime bezdiren, öfkelendirip kızdıran, kafamı attırıp bozduran (yeter dediğinizi duyuyorum) kim biliyormusunuz? “çok güzeldi” ciler. İşte buna dayanamıyorum. Coşkun sular gibi köpürüyorum, deli danalar gibi böğürüyorum, dağdan taştan, havadan sudan türkü çığırıyorum, aklımı yitirip deliriyorum.

…iyi ama arkadaş helal vardır haram vardır (gerçi mübahda vardır ama oda helal içinde değerlendirilir), iyi vardır-kötü vardır, ikisinin ortasında bir yerde de olunmaz ki canım. Tiğin yeğenim siz daha önce hangi rumuzla yazıyordunuz bilmiyorum ama NURANİ’yi bilirsinizdir sizden evvel bu meselelere, kullanılan rumuzlara, profil resimlerine, şairin hayatı (kimdir, nedir, necidir, nerelidir, fikri, zikri, meşrebi, menşei nedir?) defaten sordum. Ve şükür azda olsa mesafe aldık.

…efendim şiire anca geldik.

…şair sol görüşlü birisi. Yukarıda ne demiştik şairim diyorsan ve bu er meydanına çıkıyorsan boyun, posun, kilon açık açık yazılmalı ve bu şairimizde olduğu gibi. Eh şimdi sol görüşlü diye NURANİ buna tu kaka mı desin. Hadi canım sende. İlk başta mensubu bulunduğum İNANCA hakaret etmiş olurum.

…diger şiirlerini okuma fırsatım olmadı olmadı ama “ADAM OLACAK ÇOCUK B.KUNDAN BELLİDİR” bu şair şairdir arkadaş. Bu şiiri için her bir mısrasını çerçeveletip başucuma assam yine hakkını veremem. Sayın Hikmet ÇİFTÇİ zaten muntazam bir dille anlatmış. Kendisine teşekkürlerimi arz ederim.

…sadece şu mısra

“Bulutlarla düşlesem, kuşlarla düşünsem” keşke “Bulutlarla düşlesem, kuşlarla SÜSLESEM” şeklinde olsaymış, benim ayağımı tamamen yerden keserdi.

“Ayışığı toplardın güllerden”

…aman Allah’ım şu söze bir bakın okuyun demiyorum bakın bakın. O güle bakmasını bir bilseler neler neler toplamazdı ki insanoğlu. Yahu gül diyorum gül. Bülbülün figanına konu olan, adı Hz. Muhammed'le anılan, sevgiliye sunulan, başlara taç olup takılan, dalından koparılmaya kıyılamayacak kadar nazende, al al, sarı, kırmızı, pembe (ah Isparta ah) beyaz bilmem daha ne renklerle bize hayatı koklatan o değil mi?

…ay ışığıda toplarsın, gün ışığıda toplarsın, girip içine kucaklayıp koklarsın.

…saygılar efendim.

Bahar'da gül, Güz'de gül!Bahar ve Güz arasındaki ömür. Çok iyi bir şiir okudum. Tam puanla kutlarım Selam olsun.

vallahi bi cigara icimlik zaman da.. bir kac satirina bakip.. yorumluyabildim.. bu benim hatam demeyim.. zamanim yok.. kuzu zamani simdi.. lokur lokur su iciyorlar su yetistiremiyorum..

tam okuyamadim.. motoru kapattim.. simdi tam olarak okudum.. altay beyide hikmet beyde yazmis onuda tam okudum..
evet altay bey.. yorumcuda elestirilebilmeli demis alt satirlarda.. bunada yuzde yuz katiliyorum..

kimi yorumcu.. acik acik.. durustce..

- naaapiim.. benim egitim seviyem.. duzeyim bilgim ufkum.. dunya gorusum bunun ile sinirli.. soyluyecek sozum fazla yok.. tebrik edip gectim fenami.. diyor..

.. onlara bir sozum yok.. o bile yeter.. gercekten.. bilenler bilir.. gunun siiri olarak siiriniz secilmis.. ama bes yorumu gecmemis.. sair uzulur..

karinca kararinca.. en azindan istirak ettim babinda.. iki sozcuk yazan yorumcularimiz sagolsunlar.. basta eksik olmasin pero hanim.. nazo bey filan..

ve fakat.. bilgi birikimi.. o konuda soyleyecek sozu olmasina karsin..

hele hele..

icerisinde.. dini bir kac sozcuk olunca..

o yazinin siir olmadigini bile bile..

acaba carpilirmiyim.. korkusu.. diger yorumcular beni tasa tutar cekingenligi.. siir olmadigini bildigimiz halde.. cok seviyorum din buyugu seni al cennetine oleyim yolunda.. gibi yazilara..

korku sebeb mudahele etmemelerini.. biz yorumcularin kusuru olarak goruyorum..

yine.. uye oldugumuz gruptan birini veya aekadas listemden birini kayiriyoruz.. buda kusurumuz.. daha cok yazmak isterdim aganin araba gorundu.. bes yildir kislari bu ciftlikteyim dunya iyisi insanlar.. kirmadi su gunes panelini aldilar.. androidle katilip naciz fikrim paylasiyorum en iyi patron olu patron arkadaslar.. gidip takla atmam.. cok yorulmus goruntusu vermem.. agilda suprulmedik yer kalmamiscasi supurgeye sarilmam lazim gorusuruz.. opuyorum ellerinizden saygilar..nurani emmi oldunmu gel tuzun olsun nerdesin saygilar..

KİMİ AZ PİŞMİŞİ, KİMİ ÇOK PİŞMİŞİ SEVER…

Geçekten çok güzel bir şiir seçilmiş, günün şiiri olarak. Seçici Kurul’u kutluyorum.
Bu hafta boyunca bizlere çok güzel eserler okuttular. İnşallah bu güzellik ve gerçek anlamda seçicilik devam eder.
Seçici Kurul da adına uygun davranmış olur böylece.

Şiir oku beni, diyor. Bir kez değil, birkaç kez, ağız tadıyla, damak zevkiyle oku beni…
Okutuyor kendini.
Dil o kadar temiz, o kadar duru, o kadar bizden ki…
Ben gibi, sen gibi, hepimiz gibi…
Yani tam bizi, Türkçemizin inceliğini, şiirselliğini yansıtıyor.
Dikkatimi çeken bir başka özellik de; şiire heceyle mi, serbest mi yazılmış diye bakma gereği bile duymuyor insan. Ne önemi var dedirtiyor. Ne halde olursa olsun ağız tadı yerinde. Öylesi akıcılıkta.
Baharın ılık rüzgârının sesine bir dere sesinin nağmeleri karışıyor sanki ve kaptırıyor insan kendini bu güzel akışın ahengine…
Uyaklara bile bakmak aklımdan geçmedi. Çünkü iç ahengi zaten yetmiş. Sesler mükemmel bir musiki oluşturmuş kendi içinde.

Anlam da o kadar güzel işlenmiş ki…
Gerçekten insanı sarıyor, düşündürüyor, konuşturuyor… Herkes kendini buluyor her bölümde, her dizede…

Altay Tigin kardeşim şimdi bana da sorar mı bilmem. Şiir nerede, açıklama nerede, şiirle ilgili ne yazdın diye…
Sorsun değerli kardeşim.
Şiiri bazen açıklamak yerine özümsemek, hissetmek, yaşamak ve diğer bir ifadeyle içselleştirmek bile şiiri açıklamak kadar önemlidir.

Ben de yazdıklarına hak verdim.

Sayın Demircan bana takılmışlar, anladığım kadarıyla…
İmge, simge vs. den dolayı.
Ben hep Türkçeleşmiş Türkçeyi savunanlardan oldum. Kendim de mümkün oldukça yabancı kelimeler kullanmamaya çalışıyorum.
Fuzuli’nin dediği gibi “Kaba sanılan Türkçeden en nadide çiçekler yetiştireceğim” meyanındaki ifadesini ben de düstur, ilke edinenlerdenim.
Ben Türk dilinin gelişmesinden, şiir dili olarak kullanılmasından yanayım.

Ancak bazı kavramları da zaman zaman hatırlatmak da gerektiğine inanıyorum. Türkçeyi o hale getiriyorlar ki, neredeyse samanla otu, muzla salatalığı aynı görüp, o şekle sokuyorlar ve dilimizin özelliklerini imgelemeler adına bozuyorlar.
Karman çorman halde kullanıyorlar. Bu da benim şimdiye kadar gördüğüm yanlışlardan. Tabi bana göre. Benim bu görüşüme katılmayanlar da olacaktır.

Demircan’ın söylediklerine de katılırım, Nurani’ye de katılırım.
Yahu, bütün şiirler dört dörtlük mü?
Ben de dahil, herkes çok mükemmel mi?
Herkes usta, üstad mı?
Herkes HOCA mı?

O ne öyle, “HOCAM ELİNE SAĞLIK vs.” sözleri…
Adama bakıyorum, Türkçeden haberi yok, HOCA vermiş, başkalarının nazarında.
Arif olana sözümüz yok.

Biraz dertleşme, muhabbet babından oldu söylediklerim.
Şiir vesile oldu aslında. Arkadaşlar deştiler yaralarımızı.
Biraz biraz, kırmadan, dostane dile getirirsek, herkes bize aynı düşünceyle ve anlayışla katılır ve yazarlar diye düşünüyorum.
Umarım bu düşüncemde de yanılmam.
Keşke eskisi gibi katılımı artırabilsek ve edebi bir şekilde yazışabilsek, şiir üzerinden düşüncelerimizi paylaşabilsek.

Günün şiirini içtenlikle kutluyorum.
Tebrik ve takdirlerimle…

30 Mart 2013
Hikmet Çiftçi

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

altay beye tamami ile katiliyorum..

gidelim notere tastik ettirelim.. hemde yuzde yuz katiliyorum..

insan begendi ise begenme sebebini.. begenmedi ise niye begenmedigini aciklamali..

yikici olmuyan yapici elestiriler ile..

bizi burda bir aile gibi birbirimize bagliyan..

edebiyatsever olusumuz.. pekissin..

sairlerimiz.. hatalari gozden gecirsin.. begenilecem kaygisi ile..

tribune oynasinlar..

hayatin kati gercekleri.. sorunlari gizlesinler.. demiyoruz..


ama.. en azindan.. samimi icten.. oldugu icin begendim.. denirse..

siir yazacak bir sairde.. fikrini.. icten geceni.. hosa gitmese bile.. durustce beyan etmeli..

gercekte.. tombala cekersem sozluk sayfa nosuna bi imge simge tekabur eder..

siirin anlatmak istedigi ile ortusuyomu bu onemli..

tangaymis yongaymis..

tamam.. siir ruhun yongasidir..

yongada olsun ama..

elmanin kendini sunmak yerine.. yongasini..

sigara yerine izmariti nedeyim ben..

boluk porcuk irtibatsiz simge yerine.. duz yoldan meram anlattigi icin sevdim.. ben..

efendim malum hikaye ile bitirelim sozu..

padisah.. altin bir pulluk yaptirmis.. ve degerini bicecek adamlar bulun demis..

bi turlu deger bicecek adam bulamamislar.. en son.. zindanda yatan incili cavus akla gelmis.. cikarmislar zindandan.. su altin pullugun degeri nedir demisler..

incili cavus..

- sayin cok muhterem patisahim.. demis.. eger nisan yagmurlari uagmaz ise.. sen al bu pullugun sapini demis..

.. sayin cok kiymetli patisahim demis.. sen al bu pullugun sapini.. sarraflara erittir.. izzetli sultan validemizin beline kemer yaptirt demis..

o hesap.. siir okurun gozlerinden..
siir okurun ciger yaglarindan.. beele tipir tipir.. nisan yagmuru yagdiracak.. yoksa degeri yok..

bu vesile ilede.. basta sltay bey olma uzre..
yagmasalarda gurleyen.. muhterem.. yorumcularimiz olma uzre.. herkese saygi sunar.. secki sebeb berhudar olun derim..

yok manga imis.. yok anka imis.. yok kanka imiste can ciger kuzu sarmasiymis.. sen siir varmi ondan haber versene sair efendi bence.. saygilar.. sayin nurani..

KONUŞUYOR - KONUŞTURUYOR…

Kimileri birileriyle konuşmuş, birilerini konuşturmuş Demircan Bey gibi, kimileri de şiirden beğendikleri bir dörtlüğü aynen iade eder gibi kopyalayıp yapıştırmış. Ne denir? Yorum yorumdur işte.
Bir de anlamadığım –arada bir girersem anlamam da kolay değil aslında- imgenin, yengenin, belgenin ne işi var bu yorum içinde?
Yapıla yorumlarda şiiri anlatan kaç cümle var?
Şiirin hsangi yönü ortaya konmuş?
İçeriği yok…
Şekil yönü yok.
Eee kardeşim ne anlatıyorsunuz? Ne açıklamış veya neye yorum yazmış oluyorsunuz?
Neden hiç eleştiri yok?
Eleştiri de ekleyin ki, bizler de şiirde neler doğru, nelerin yanlış olduğunu bilelim, öğrenelim. Yorumcuların şiirleri de var. Madem bu işle uğraşıyorsunuz, söyleyecek hiçbir sözünüz yok mu?
Güzel olmuş. Günün şiirini beğendim. Tebrik ederim. Herkes aynı şeyleri yazıyor. Genel olarak günün şiirlerini ve yazılan yorumları gözden geçirmeye çalıştım. Hep aynı şeyleri gördüm.
Birkaç kişi var şiir hakkında dolaylı veya doğrudan güzel oluşunun nedenini veya nerede eksiklik bulduğunu. Eleştiri genelde yok sayılır.

Ben de bu şiiri beğendim.
Şiir konuşuyor. İçten yazılmış. Dizeler su gibi akıp gidiyor. Anlamı da gayet güzel.

Şairi hakkında bilgim yok ama anlaşılan güz dönemini yaşıyor. Güle ve ömrüne söyleyecek söz bulamıyor. Güzün güllerin sararması ömrünün de o safhada olduğunun belirtisi.
Şimdi bu imge mi, benzetmemi, mecaz mı, metafor mu?
Yenge mi, denge mi?

İkinci bölümde güllerin üzerinden ay ışığı toplamış şair. Güzel değil mi? Benim bu söyleyiş çok hoşuma gitti. Ay ışığında hem gül olacak, hem belki de aşkın rengi olacak. Daha da güzeli romantizm olacak… İnsan öpücük bile toplar, gülün her bir yaprağından. Kızıl gül sevgilinin dudaklarına dönüşür. İnsanın kalbini, ruhunu titretir.

Kırılan dal tutmaz. Örselene çiçek zor dirilir. Bulutlara kalıyor. Yumuşacık dudak dokunuşlarına kalıyor. Kuşların nağmelerine kalıyor. İş şiire kalıyor. Hasta yüreğini şiirle sağaltmaya çalışıyor.

Ömrüyle söyleşiyor. Ne söylesin. Geçip giden bir ömür. Umut olmadan yaşanmaz. Yenilgisi neye ise yeniden kazanılacağını düşünüyor.

Ömrünün son deminde ha gayret ömrüm diyor. Ne kadar kanın, canın kaldıysa toparlan. Kendinle, sevdiğinle, hayatla barış, bütünleş. Son demini yeniden düzene loy ve tamamla günlerini.

Benim ricam, usta yorumcular benim hatalarımı da söylesinler ki ben de bundan sonra, arda bir bile girsem nerede yanlış yaptığımı bileyim.

Kenardan kıyıdan davul çalmayın. Peşrev tutmayın.

Ne dersiniz değerli yorumcular?

Hepinize saygılarımla…

simdi efendim..

imgeymis simgeymis.. yengeymis..
yok kamgaymis yongaymis..

okuru tongaya dusurmuycek.. ketenpereye getirmiyecek..

ben buraya imge simge okumaya geldimse..

gider gugilda.. periyotlar cetveli.. mendeleyev diye tiklar..

yok altinin simgesi au imis yok bakir cu sodyum na ile gosterilirde klor cl yazilirmista bilmem ne..

ben buraya sair avutmaya gelmedim..

sair oncelikle doktora gorunecek..

tam tesekkullu hastanede en ilkin psikiyatri den sair olur raporu alacak.. ardindan intaniye.. mr kardio lazim bana..

eger yasliliga bagli gastroentrolojik bulgu yoksa..

sair neresinin agridigini.. neresinin sizladigini..

yalin.. sade.. duru.. berrak.. anlasilir.. puruzsuz bir anadil ile..

dolandirmadan kese yoldan..

kisa oz.. dizeler seklinde tarif edip..

en cok.. oldugune uzulmedigini.. geride kalanlarin.. yoklugunda.. kahrolacagini..

gercekten.. masalsi bir ask yasadigini..

yurekte sacma izinin.. kirk yildir iyilesmedigini..

icin icin kanadigini.. sakin rahat ses tonu ile.. kasilmadan serbestce.. ifade edebilecek..

biz vah zavalli sair.. cok asik olmus cok aci cekmis.. simdi hazan vakti gitti gidiyor.. diye..

onun aglayip sizlamasinin hakli nedenlere dayali oldugu bilinci ile..

bizler de.. her an akmak icin bahane arar gozyaslarimizi..

sicim gibi sicimsi..
cisil cisil cisildercesine.. akitalim..

ciger ic yaglarimiz.. sipir sipir erisin..

omrumuzun kalan yanina.. kaniyan yaniyla.. kanyogunlugu ve gunleri ile katilan..

bu.. aglamaktan.. gozlerimi adeta kan canagina donduren.. ve beni de kaniyan yanim.. ve kan yogunlugum ile icine ceken..

bu bu.. laf olsun torba dolsun diye yazilmamis.. insan icinde birikmis duygu ve his tabakasinin kabugunu kirip..

adeta bir duygu patlamasi icinde yuzduren..

bu.. siir icin gerekli alt yapiya vakif..

dizeleri.. adeta coskun bir sel gibi akitip.. gonul telimizi.. titir titireten.. usta kalemi.. saygi ile kutlar..

hak gecmesin diye.. google da bakmiyorum.. merhum ise gani rahmet dilerim.. secki sebeb tesekkur ederim.. kalem daim olsun..

Saygıyla ve rahmetle andığımız bir şair daha...
Güze bile kalmadan bir Temmuz gününde, ancak ömrünün güzünde ayrılmıştı aramızdan.