Sana Mektup 1 Şiiri - Mehmet Emin Özyön

Mehmet Emin Özyön
41

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sana Mektup 1

Sana Mektup

Sanıyorum aklımın ucundan bile geçmezdi,
sana mektup yazmak.
Ama zamanın, insanlar için gelecekte neler getirebileceğini,
Tahmin etmenin imkan ve ihtimali yok elbette.
Hatırlarmısın hani..?
Seninle oturup sohbet etmiştik günü birinde.
Ben sana..!
(Ben insanlara nasihat etmem,
nasihat duvardan seken kurşuna benzer
nereye gideceği bilinmez)
(Pembe dünyalarda yaşa,
Ama asla pembe hayaller kurma demiştim)
Demiştim..
Görüyorsun ya...!
Duvardan sekti ve tam yüreğime saplandı kurşun.
Kendime yapmışım,
Kimseye yapmam dediğim nasihatı.
Ellerimi açıp, senden sevda dilenerek,
Pembe hayaller kurmuşum.
Sana teşekkür etmem gerekiyor,
Beni hayal kırıklığına uğrattığın için.
Ben ki..!
İnsanın elde edemeyeceği hiç bir şey yoktur.
Yeter ki neyi, nerede, nasıl isteyeceğini iyi bilmeli.
Felsefesini,
Kendine ilke edinmiş bir insan olarak görürdüm.
Görüyorsun ya..!
İnsanın yapısı ne kadar değişkenlik gösteriyor.
Sakın yanlış anlama,
Sana ne ajidasyon çekme gibi bir gayretim,
Ne de edebiyat parçalama gibi bir eyilimim var.
Suratıma indirdiğin o şamardan sonra,
Neyi, nerede, nasıl isteyeceğim konusunda,
Objektifleşme sınırının alt rampasına yaklaştım biraz daha.
Uzun ve yorucu bu rampayı tırmanmak,
Zaman alacaktır elbette.
Çok uzun ve yorucu bir yoldur bu,
Fakat.!
Öyle bir rampası olmadığı için bazı insanların,
Onlara hiç yorucu gelmez hayat.
Çok isterdim, öyle bir insan olmayı inan!
Belki de bir önceki cümlem yanlış,
Hiç insan olmayı istemezdim.
İnsan olmanın erdemliliklerini bilmedikçe.
Düşün ki,
Seni sevdiğimi söylüyorum,
Farzetki bu doğru değil,
Ama söylüyorum.
Düşün ki,
Gözlerine baktığımda içim titriyor.
Bu sahte,
Ama bakıyorum.
Düşün ki,
Varlığın yüreğimi kabartıyor,
Rol yapıyor dersin,
Anla ki gerçek.
Düşün ki,
Alnından öpüyorum, seni rahatsız ediyor.
Bilesinki dudaklarına kıyamadığımdan.
Doğrusunu söylemek gerekirse
Sana mektup yazmak yerine,
Şiir yazmayı yeğlerdim.
Ama okumak için değil,
Özümsemek için yürek gerek.
Ne sende o dil,
Nede bende o yürek var.
Be şiiri yazdımmı, okuyacak adam isterim.
Gözlerime bakarak ve haykırarak,
Ama makamında.
O okudukça içim titremeli.
Kaybolmalıyım ıhlamur kokularının aralarında,
Kayın ormanlarının göğe baş kaldırışı gibi.
Diken diken olmalı tüylerim,
Hissetmeliyin dudaklarından dökülen kelimeleri.
Sevdalımın göğüslerini okşarcasına,
Terlemeliyim boncuk, boncuk.
İlkbahar yağmurunda ıslanmış tarla faresi gibi,
Coşmalıyım,
Gümbür, gümbür bentlerini yıkarak,
Hırçın fırat misali.
Duman, duman olmalı başım
Ağrı dağının dorukları gibi.
Dedim ya...!
Ben şiiri yazarım.
Ama,
Sen okuyabilirmisin..?
Bir kurşun sür namluya,
Daya anlıma,
Bas tetiğe,
Bir damla kanım akarsa namerdim,
Bunca alçalmamdan sonra.
Benim alçalmam bana.
Sana sevda,
Al koy yüreğinin üzerine koyabilirsen.
Benim yüreğim tuzdan,
Senin yüreğin buzdan,
Biri yandırır,
Biri dondurur.
Cesaret ister, benim yazdığım şiirleri okumak.
Manda yüreği gibi yürek ister adamda,
Benim için yazıldı, diyebilmek için
Gözlerime bakarak.
Hadi bırakalım bunları.
Biraz kızgın olsamda sana,
Biraz burukta olsa yüreğim,
Bakamasamda gözlerine,
Dönüp yürüyorsun ya..!
Dalgalanıyor ya saçların omuzlarında,
İşte o zaman,
Bir fırtına kopuyor içimde,
Alabora oluyor beynim.
Çarpıyor yalçın kayalara.
Fırtına diniyor sonra,
Yelkenler suda.
Görüyorsun ya,
Hala sevdalıymışım gibi davranıyorum sana,
Belkide öyleyim.
Ama bilinmeli ki sevda görecelidir.
Sevda yağmur gibidir, yağdımmı ıslatmalıdır.
Sevda güneş gibidir, doğduğunu herkes görmelidir.
Sevda meyve ağacına benzer,
Açtımmı çiçeğini, verir meyvesini boy, boy.
Gecenin ayazında bekledim seni, geçeceğin yolda.
Görebilmek için son bir kez salınışını.
İliklerime kadar işledi yağmur.
Arada bir burnumu silip, çevirsem de başımı sağa sola.
Baksamda alaca karanlıkta,
Sokak başlarından çıkan insanlara,
Sen yoktun.
Belli ki, değiştirmiştin yolunu,
Bilerek beklediğimi.
İnat bu ya,
Bende değiştirdim yolumu.
Basıp gittim kendi yoluma.
Seni düşündüm kırağıların üstünde.
Sana verdiğim yüreğimi düşündüm sonra.
Acaba hangi divane sevebilirdi birini böylesine.
Ama nereden bulacaksın bir daha,
Böylesine uğruna adanmış ve adanacak sevdayı.
Deli gönül diyor ki.
Atla git şuradan Sakarya'ya,
At o yüreğini nehrin azgın sularına.
Götürsün taaa karadenize.
Kararsın Karadenizde kara bulutlar gibi.
Ağlasada sen görmezsin hiç değilse gözyaşlarını.
Umudu karışır soğuk kumların içinede serinler belki.
Sensizliğin hasretiyle yanmışken buca zaman.
Sakın;
Sakın sana sitem ettiğimi sanma.
Benim sitemim kendime.
Geç te olsa birgün dönüp bakacaksın arkana.
Kapatıp gözlerini beni düşüneceksin.
Ağaran saçlarının ve
Suratında artan çizgilerin gölgesinde.
Söğüt gölgesi değil o gölge, altında çay içilecek.
Sen;
Duygularını mantığına esir edip,
Bakışlarına pranga vurmuşsun.
Bakmayacağım bundan böyle gözlerine.
Ha...!
Aklıma düşmüşken,
Sana selam ediyor,
Tozpembe hayaller kurmak yerine,
Tozpembe dünyalarda yaşaman dileğiyle.

HOŞÇAKAL UMUDUMUN NAR ÇİÇEĞİ.

Mehmet Emin Özyön
Kayıt Tarihi : 9.9.2004 18:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Emin Özyön