El ayak çekilince Kayserinin kuytu köşelerinde, ben geceye yüreğimi açacağım. Gözlerin aydınlatacak caddeleri ve ben yine sana koşacağım. Erciyesin doruklarında, her gece açılan hüzün tünellerinin iksirini içirmeye koşacağım. Ve yine ayaklarına dikenler batacak. Seher mavisi, gül kokusu.. yüreğimden öpüyorsun yine her zaman ki gibi hissediyorum.
Cennetin zemzemleri ulaşmış yine ayaklarına, çekilme ne olursun. Yer aç kulaçlarım sığsın ırmaklarına. Karanlıkları itaat ettiren ekmek kokusu, rüzgar koynu, öksüz kuşların duası, avuçlarına al beni. Karıncaların, kuşların ve bu coğrafyanın tüm duaları ulaştı çoktan sana, bırakta dualarda geleyim sana. Islatmasın terim toprağın alnını. Sana koşuyorum ve gözlerinde geceyi bir kibrit çöpüyle yakmaya geliyorum.
Sar göğsüne beni, selam durmalıyız sabaha. Ezanları gül kokulu ıslaklığında dinlemeliyiz. Kırgın düşlerim oldu müsaade et, mutlulukları kana kana içmeliyim. Bahara hasret besleyen cemreler gibi yanaklarında uyumalıyım. Soluk aldığın anlar dövüldüğüm anlar olsun. Ay teması çarpıldığım an olsun. Gözlerinde artık cenneti solumalıyım. Aç yüreğini sana koşuyorum, ben o kuytu köşelerde ay teninin kokusunu soluyorum.
Önder ÖZTÜRK
03 Ağustus 2008
16: 31
Önder ÖztürkKayıt Tarihi : 17.3.2009 17:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)