Sana inat yaşamak vardı bu hayatı...
Aşkını bu şehrin kuytu ve dar sokaklarına,
Hayalini Metris'in alacakaranlık zindanlarına,
Son ümitlerimi hastane kuyruklarına bırakıp da
Geceyi gündüze katarak yaşamak vardı...
Balonlara doldurup salıvermek vardı hasretini,
Veysel'in sazının telleri gibi sahipsiz bırakmak ellerini,
Füzelerle aya fırlatmak gözlerini,
Hitler'in tabancasına hedef yapmak ya da,
Afganistan'da savaş muhabiri yapmak vardı seni...
Sana inat yaşamak vardı bu hayatı...
Kasırgalar koparken kuma yazmak hatıralarını,
Darbe cellâtlarına infaz ettirmek unutulmazlığını
Ve albatros olup yüreğimdeki sevdanı,
Sahra çölünün ortasına bırakıp da
Sensizliğe yol almak vardı...
Dumlupınar denizaltısına bindirmek şirinliğini,
Cehennem mağarasının dibine bırakmak güzelliğini,
Sudan'daki akbabalara yedirmek tatlı dilini,
Madımak otelinde yangına vererek tenini,
Ganj nehrine savurmak vardı küllerini...
Sana inat yaşamak vardı bu hayatı...
Aşkını bu şehrin kuytu ve dar sokaklarına,
Hayalini Metris'in alacakaranlık zindanlarına,
Son ümitlerimi hastane kuyruklarına bırakıp da
Geceyi gündüze katarak yaşamak vardı...
Kayıt Tarihi : 4.9.2013 18:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!