Güneşin kızıllığında sarpa vurmuş
şeytanın ayaklarıma vurduğu kelepçelerle
Yürüyorum zaman zaman,
Kuş kanatlarındaki nazar boncuğu
Umutlar dökülür,çatlak kanayan
Tabanlarıma,
Maviler demiştin gökyüzü gibi dingin
Okyanuslar gibi engin sevginin
Ayaklar altına alınmadığı maviler
Dağ başı yalnızlığı vurdu dört yandan
Uykular sersem,uykular firari yangınlarında
Çözülmekte gizemi vurgun yemiş dalgalarında
Zehir zemberek sözler değer duvarlardan
Sızar gider,hançer den keskin
Ateşten sıcak sözler,
Hey sen duydun mu? Beni duydun mu?
Yılgın dağlarımın dinmeyen
Çığırtkanlığıyla kulaklarımı kesen sesi
Kinimin en ücra,en derin en olası
Muhtemel icrata geçeceği dili,
Hey sen duydun mu? Duydunmu beni?
Buğday sarısı kırlangıçların kırık
Suretlerinden meyleden yansımasında
duydum sesini
Ağızdan çıkan söze inanırım ben
Oryantal kıvraklığında sarpa sarar
sansar kurnazlığında olana değil
Sana evet sana inanırım ben
Kuş tüyü beyazlığında düşlerimi
Yılgın bitimlerle mutluluğa ramak bırakan sana
Kayıt Tarihi : 27.12.2008 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!