16 ay geçti üzerimden..
Ne 16 yıla denk,
Ne de 16 asır'a,
Sonsuz gibi geliyor…
Sensiz geçen her saniye öyle.
Acemilik miydi bizi bitiren?
Korku muydu?
İhanet miydi?
Neydi bizi bu hale getiren?
Cevabını bulamadığım soruları yeniden raftan indirmek..
Kızıl gözlü kadınıma yazılmış günlük sayfalarında geçmişi aramak.
Okurken yutkunmayı unutmak,
Ağlamaktan gözlerimin şişmesine izin vermek,
Bunlar hala canımı yaksa da, canımın yanmasını seviyorum sanırım.
Güzel bir roman okurken sonu kötü bitecek olsa bile bizi okur gibi okuyorum.
Tebessüm ediyorum,
Kitaba ara veriyorum kendim yazdığım hayali düşünüyorum.
Yeniden tebessüm ediyorum..
Sonra aklıma geliyor,
Bitmişti diyorum.
Buruk bir surat ifadesi ile kitabımı okumaya devam ediyorum.
Hiçbir şey anlamıyorum, öylece yatağımın kenarındaki komodine bırakıyorum.
Ellerimi başımın altına alıp tavanı seyretmeye koyuluyorum.
Düşünüyorum…
Düşünüyorum…
Düşünüyorum…
Uyuya kalıyorum.
Sabah oluyor sersem gibi uyanıyorum.
Kalkmak istemiyorum yataktan, bütün gün yorganı kafama kadar çekip karanlıkta kalmak hiçbir şey düşünmemek istiyorum, yüzünü gözümün önüne getiriyorum.
…………
İçeriden annem sesleniyor kalk artık Kaan diye!
Silüetin gidiyor gözümün önünden.
Homurdanıyorum!
Ama yorganın altından da çıkmıyorum.
Annem bu sefer geliyor ve yorganı açı veriyor;
Ne o hasta mısın?
Hayır diyebiliyorum sadece…
Oysa bilse ki hastayım, sevgi hastası, ruh hastası, kalp hastası!
Sana hastayım işte! ! !
SAYGILARIMLA…
16/10/2010 01:40
Kayıt Tarihi : 31.1.2011 15:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!