Bekara karı boşamak,
Elalemin malıyla dost kazanmak,
Devletten aylık,Allah’tan sağlık yaşamak,
Bilinçsiz,aldatarak aldananlardan olmak,
Öğrenmeden,
Yardımcı olmadan,
Mücadele vermeden,
Akıp gitmemeli yaşam.
Ne zordur Sarıkamış’ta askerlik,
Çok uzaklarda bırakılmışsa yarenlik,
Bir de çocuk varsa birkaç aylık,
Geçim derdi üstüne üstlük,
Ata yok,baba yok,
Kim eder kalanlara önderlik?
Tutamazdı Nihat’ı Sarıkamış’ın kışı,ayazı,
Garnizonun hiçbir inzibatı,
Çam ormanlarını geçer,
Derin karda tepeleri aşar,
Erzurum yoluna çıkar,
Gaziantep’e ulaşır,
Karısına,çocuğuna kavuşur.
Firar sayılır,
Yakalanır,mahkemeye çıkarılır,
Askerliği yakılır,cezaevine atılır,
Çıkar,yeni baştan asker sayılır,
Bir hafta,bilemedin bir ay sonra,
Aynı olaylar yaşanır.
Tipi var Sarıkamış’ta,
Nihat’ı teslim etti birliğine, iki jandarma.
Aynı arabada karısıyla çocuğu da gelmiş,
Nizamiyede soba başında ısınmaktaymış.
Birlik komutanı sormuş;
Yok muydu emanet edeceğin bir yakının, kime güvendin?
Balyoz gibi bir cevap geldi çaresizliğin cesaretinden;
Sana güvendim komutanım.
(22 Şubat 2007)
Ömer Faruk BaykalKayıt Tarihi : 27.2.2007 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!