Ne zaman yüreğim yazmaya dursa,
Mısralar hüzün olur,
Kelimeler melankoli tutsağı…
Tumturaklı,kekremsi duygular
Cümlelerin barınağı.
Havadan sudan yazmak istesem ne zaman,
Hava, su sen olur,
Kalemime Tutunur
Sense bir yangından arda kalan sevda
Küllerinden doğan yaşamın adı:
Tutsaklığın çaresiz feryadı.
Çaresizliğim, yaşam sebebim oluyor sonra.
Ne zaman uzaklaşıp gitmek istesem kendimden,
Her yön sen oluyor,
Her adres sana çıkıyor.
Bendeki seni arıyorum
Bulamıyorum.
Zira ben sırılsıklam sen olmuşum.
Masallardaki peri kızı geliyor
Kül kedisi mutluluğunda,
Her şeyin güzel olacağını fısıldayıp kulağıma
Bir buse konduruyor sensizliğe,
Sonra eşya sen oluyor yeniden
Sen ise büsbütün ben....
Bugün İstanbul’da yağmur var sevdiceğim,
Benim aklımda sen…
Ağlamaklı bulutlar, nemli gözler…
Ben bu şehri terk ediyorum sevdiceğim.
Yürek dağarcığımda sen
Ve ümidi kırılmış umutlar…
Ben kendimden geçip gidiyorum senden
Kor kırmızısı bir eylül akşamında
Mor dağlara fısıldıyorum sırrımı
Emanetimi ısmarlayıp Allah’a
Bilmediğim şehirlere yol alıyorum
Haykıran yalnızlığın yırtıcı çığlığına
Sessizliğin feryadıyla yoğuruyorum
Hırçın bir çocuk oluyor anılarım
Sol yanımı sızlatan bir yara dahası
Dinmeyen,durmayan, kesmeyen bıçak yarası…
Hasreti basıp bağrıma,
Vedaya el tutup gidiyorum.
Hoşça kal sevdiceğim,hoşça kal!
Mümin DÜZGÜN/ 2012
Kayıt Tarihi : 9.3.2013 23:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!