Sana Gelmek Şiiri - Taner Bilekci

Bir zamanlar dudaklarından kopamadığın yârinin
Şimdi elini tutmaya üşeniyorsun
Ama seni hala ne kadarda çok sevdiğimi bilmiyorsun
Gözünden akan bir tek damla yaş için
Saçından kopan bir tek ince tel için
Bedeninde hissettiğin bir tek acı için
Ben dünyayı yakmaya hazırım
Sen benim göz pınarlarımda gezinen bir ceylan
Sana gelmek; her şeyin üstesinden gelmek demektir…
Sana seni sevdiğimi söylemek
Son nefesim demektir

Sesim şimdi kulağında çınlıyor mu?
Kokum hala tenini kaplıyor mu?
Dudaklarım yerine, avuçlarınla mı yetiniyorsun?
Yoksa korlanan ateşe resimlerimi mi atıyorsun?
Ben hala üzerinde senin olduğun bir kağıt parçasıyla avunuyorum
Maziye dönüp dönüp seni anıyorum
Ağlayışını görmek Azrail’i görmektir
Uzakta olsa bile seni güldürebilmek
Mezarıma güller dikmek demektir
Dikkat et hayata üzmesin seni yarına
Beni geçtim, sen üzüleceksin sonra
Seven yürek nasıl dayansın buna
Ağlama, karanlıklar yas tutmasın
Gül, güneş buram buram seni açsın her bir yana
Dur ki rüzgarlar kokunu taşısın bana
Rüyalarıma katsın seni gözlerim
Yıllar yılıdır yollarını gözlerim
Sen baktıkça eser rüzgar serpilir küllerim
Uzaklara mı gitsem?

Sana gelmek, çölde su bulmaktır
Sana gelmek, denizleri yaya aşmaktır
Sana gelmek, sana hiç bakamamaktır
Sana gelmek, sona gelmektir

Hayallerinle oyalanır, sensiz geçer ömrüm
Bilsen ne yarınlara, sensizlikten körüm
Sen gittin mi uzaklara, dayanamam ölürüm
Bakışların benden çok uzakta şimdi, ben zaten ölüyüm
Boynu bükük yaralı bülbülüm

Kıvrım kıvrım dağlar aştım ardından
Yıkılmadım feleğin zalim oyunlarından
Tutuldum, vazgeçemedim sevda dallarından
Tat alamadım ben bu kara bahtımdan
Yağmurun sesi acı acı iner üzerime
Kapılmadım sensiz iken zalimlerin pençesine
Gözyaşı, hüzün, kederden başka ne bıraktın ki geriye
Vazgeçilmez bu sevda artık dönülmez geriye

Yağmur yağar sen kokarsın tane tane
Kar yağar iz bırakırsın geriye
Bakışlarınla yara açarsın yüreğime
Hiç acımadın seni seven bu garibe

Dur da uzun uzun beni bir dinle
Yaşadıklarımızı silip atma maziye
Bu yürek aç senin tenine, sevgine
Sensiz bu beden karışacak ebediye
Yok olup gömülecek, hatırlanmayacak, maziye…