SANA GELDİM
Sana geldim, günahlarımı çıkarıp üzerimden,
bin tövbe kapısını geçip...
Sana geldim çırılçıplak,
nefsimi, iblisin ateşinden tarlalarına ekip.
Yırtık bir hırkayla sırtımda
ve nidayı lebbeyk,
ulvi bir arzuyla sana geldim...
Meczup bir derviş gibi aşkla,
bütün hırsımı dizginleyip,
yalnızca sana geldim.
Benliğimin bencilliğini soyup,
heybe dolusu tevazu ile sana geldim
Veysel’in Karani’sin den Medine’ye gittiği gibi;
çöllerinde adım adım…
Aşarak bütün karanlıkları
elimde bir asa,
yüzümde bir gülümsemeyle,
Ne canım var bedenimde ne kanım,
ne ben bendeyim,
ne şartım var ne de hesabım…
Bulutlar kadar yorgun ve sabırsız
bilmem ki kaç milyar damlalarla gözlerimde,
Gökkuşağı olmasa da ellerimde,
avuçlarımın içinde bin çeşit renkle...
Yağmurlardan sonra rahmetle yeşerirmiş çiçekler
ve bire bin verirmiş başak,
Toprağına bereket olmaya sana,
ellerine çiçekleri dökmeye geldim.
Hoyrat atların,
dörtnala doludizgin koşturduğu gibi sana geldim…
Bütün kunduzlardan kaçarak,
bırakarak arkamda hem de bütün kirli düşleri,
Ve bütün kirli gülüşleri,
suskunluğumun en karardığı anda sana geldim,
Şiirlerin ve bütün türkülerin,
bestelerini koyup heybeme
öylece sana geldim…
Göç mevsiminde bütün kuşların,
baharlara uçtukları gibi geldim ben sana…
Bütün ayazlardan kaçarak,
bırakarak arkamda
bütün sisli günleri,
Ve bütün tipileri,
yağmurlara tutunarak tırnaklarımla geldim sana
Bütün ulâmanın, ilimlerini
kanatlarımın altına alıp, geldim sana…
Yitirmişliğim de benim baharlarımı;
bütün kışlardan firarla, sana geldim.
Gözlerindeki maviye ve yeşile çalan denizin,
renklerinde yaşamaya,
Hazan mevsiminin döktüğü
o kuru yaprakların
imdatlarıyla çiğnenmeden,
Yeniden yeşerip,
ellerinden can suyu bulmaya
ve yaşamaya geldim sana…
@muratbekalp
Murat Bekir ALPARS
19.03.2009
Kayıt Tarihi : 1.3.2023 22:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)