Gölgen düştü üstüme
Darlığında zamanın
Sürüklendim göklerimdeki fırtınalarla bilinmezlere
Bulutların gözlerinden hüzünler boşalırken yüreğime
Sele döndüm
Sana geldim
Engelleri aşarak
Kavuşmaya menzil uzun
Yollarımda biterken vuslatıma dikenler
Günah, kurulmuş gecelerimin tahtına
Hudutları geçilmiş sevdamızın
Gör, sevgili!
Gönlümüze acıları çekenleri
Çığlık çığlığa
Sana geldim
Yokuşlardan koşarak
Ölümler çoğalırken başucunda dağlarımın
Türkülerini duyarım, kahır dolu, garip
Kuşlar uçar huzursuz üzerinden
Çığlık çığlığa toplanırlar içimde
Seslerinde korku ve keder
Çırpınışları böler düşlerimi
Kanatları dokununca yüreğime
Gözlerim başlar kaynamağa
Akar derelerimden
Sana geldim
Nehirlerimden taşarak
Gafletimi yazarak beyaz dilekçelere
Sana sürgün çiçeklerini getirdim
Künyelerini okuyamadığım
Çağın zindanlarındaki Yusufların rüyasını
Benzersiz kokuları sürünerek yüreğime
Umut saçan Yakupların duasını getirdim
Nefes nefese
Sana geldim
Hu hu diye coşarak
Sana geldim mecnunların çöllerini aşarak
Sana geldim kan kırmızı cinnetlerden koşarak
Sana geldim Nemrutların bentlerini aşarak
Sana geldim hoş nefesli gönüllerle coşarak
Sana geldim
Sana geldim.
Kayıt Tarihi : 26.4.2010 23:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!