Gel dedin,ne olusan ol yine gel
Geldim işte sur gibi kapındayım
Lakin dergahında seni bulamadım
Yalnız; yağmurdan sonraki koku gibi
Geride bıraktıklarınla avunmaktayım
Yağmuru görmek bize nasip değilmiş
Ey Sultanul Ulema'nın oğlu!
Gönlüm yalnız senin feyzinle kutlu.
Otuz Eylül bin iki yüz yedi
Gül'ün bir aşığı daha dünyaya geldi
Herkes gülerken onun ağladığı gün
Onun gidişiyle sona erdi.
Şimdi aşıklar gülerken
Kanlı gözlerle bekleyen
O doğduğunda gülenlerdir.
Ey Sultanul Ulema'nın oğlu!
Gönlüm yalnız senin feyzinle kutlu.
İlimdir dünyanın özü
Senden öz almaya geldim.
Kişinin dünyası ilmi kadardır
Senin ilim ummanından
Bir katre daha almaya geldim
Ben hamım dergahında pişmeye geldim
Ey Sultanul Ulema'nın oğlu!
Gönlüm yalnız senin feyzinle kutlu.
Ne kutlu şehir şu Belh
Ne kutlu kadın Mümine hatun
Görmek yetmez, işitmek yetmez
Bilmek gerekir...
Yeryüzünde secde ancak;
Rab önünde gerekir.
İlim ancak ermiş elinden içilir,
Kapına ilim içmeye geldim.
Ey Sultanul Ulema'nın oğlu!
Gönlüm yalnız senin feyzinle kutlu.
Kayıt Tarihi : 6.9.2008 00:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir Hz Mevlana'ya hediyemdir.
Çok güzel bir anlatımdı. Tebrik ederim gönülden. 10
Otuz Eylül bin iki yüz yedi
Gül'ün bir aşığı daha dünyaya geldi
Herkes gülerken onun ağladığı gün
Onun gidişiyle sona erdi.
Şimdi aşıklar gülerken
Kanlı gözlerle bekleyen
O doğduğunda gülenlerdir.
Ey Sultanul Ulema'nın oğlu!
Gönlüm yalnız senin feyzinle kutlu.
Bitimsiz saygılarımla...
Âlimoğlu
TÜM YORUMLAR (3)