Sana en uzaklardan veda edeceğim

Sana en uzaklardan veda edeceğim;
En uzak kitalardan sanma ; birbirine en uzak ruhların ülkelerinden ...
Ancak orada bulamazsın beni ....
Başka nerelere götüreyim ki gönlümü hep benimle gelirken...
Bir yolun kenarına fırlatsam mesela ...
Ertesi günü bulsalar
Bir deniz kıyısına çarpmış halde....
Ah şu dalgalar !
Bulan alıp götürse kurtarır mı beni bu ruhun hapishanesinden....
Sana en uzaklardan veda edeceğim ...
Ruhumun sana erişemediği günler bulurum elbet ...
Bir posta güvercininin sevgiliden getireceği o mektuplara hiç hasret kaldın mı ?
Ölmek için bile o büyük kavuşmayı beklerken ucu ince bir ipte bütün bekleyişler büyüdü mü hiç gözünde?
Sevgiden bir haber sevgiliye neyin sitemi bu diyecekler ...
Korkma; dünyaya gözlerimi kaparken bile o beni sevdi diyeceğim belki de kimbilir...
Sevdi yalnızca nasıl seveceğini bilemedi hep bocaladı ...
Yuvasını bulamayan kuşlar gibi ....
Sana en uzaklardan veda edeceğim...
Bir iz bile bırakmadan hayatında...
Güneşin gölgesi sığmaz buralara sevgilim
Buralar hep soğuktur hep karanlık...
Üşür ; ince ince sızlar sevdan ...
En derinden...
Buralarda güneş bile gölgesini alıp çekip gitmiş...
Hiç boşuna bakma gökyüzüne sevgilim
Göremezsin...
Gözyaşlarıni yüreğine hapsettin mi hiç ?
Şimdi hapset ...
Göl olsa aksa da durmadan; artık o çiçekler açmayacak...
Şimdi solan çiçekleri sende görebiliyor musun ?
Ben görüyorum sevgilim...
Hâlâ karşımda çaresiz bir adamdan başka hiçbir şey göremiyorum...
Gösterme bana o gözlerini ...
Çek üzerimden ve git karanlık etmesinler...
Karanliğima bir karanlık daha eklemesinler...
Bari bu kadarını yap benim için...
İlk defa güneşi görmek istiyorum...
Hemde bütün ruhumla...
İlk defa doya doya gülmek istiyorum...
İlk defa hem delicesine sevmek hemde sevdiğim günü sonsuza kadar unutmak istiyorum...
Tek bir gün sevmek ...
Tek bir gün sevilmek ...
Son arzumu sorsalardi söylerdim...
Bütün ömrümü boşa yaşamadım diyebilirdim belki de...
Diyemedim sevgilim...
Sana en uzaklardan veda edeceğim...
Sen gelme...
Sen benimle mutlu olmayı bilmezsin ...
Sen çekip gitmek istersin sonradan...
Yoksa derdim ki sana ; hadi gel aynı ekmeği bölüşelim
Hadi gel ; bu yolda beraber nasıl yürünür öğrenelim...
Derdim ki ; hadi bu gece yıldızları seyredelim...
Bu gece kumsalda gün doğuşunu izleyelim ...
Dans edelim ; eğlenelim ; birlikte şarkılar söyleyelim...
Derdim ah ne çok şey !
Beni sevdiğini söyleseydi kalbim...
Beni tanımadığın günleri bağışlamak isterdim sana ...
Bu değerli armağanı sana hiçbir zaman veremeyeceğim için üzgünüm hepsi bu...
Hadi git şimdi ...
Birazdan da yağmur yağar ...
Ayakların çamur olur ...
Pişman olursun onca yolu gelmeseydim keşke diye...
Benim artık sana verebileceğim tek birşey bile yok...
Sen büyük bir hırsızsin sevgilim ..
Tek bir yıldızım kalmıştı oysa gökyüzünde...
Onu da almak istedin ...
Mahvettiğin hayatım sana hiç mi yetmedi ?