Sana Dün Doğmuş Bir Bebek Gibiyim ...

varılışın çekirdeğinde aslını giydiriyor aşk “aslın”
kılcal hayallerin kerem’i gibi düşlerine b’anıyor aslım
“düş”müş belkiler
saklı yüreğinde kalır meğerler
kendimi bulmanın devinimlerinde uyanır devler
masal ile asal olanı kerteliyor gerçeğin aynası
yansık yüzünün atlasında rengine aşina oluyor seviliş
çürümüş umutların tortusunu ayıklıyor uyanış
iyileşmez denen yüreğin icmalisin
bitmez denen yolun cemalisin
imkansız sızıların sözlüğüsün,sözden önce başlar adın

biriktiriyor sonsuzluğun olgusunu yarınlar
süzülmüş duruşların aynasında taranıyor algımız
yalnızlığı biçen suların şavkında durulanıyor sevimiz
geleceğin dimağında anılıyor , an be anlarımız
uzakların dilinde muştuların akışı topluyor bizi

sözlerinin defterinde özümün kalemi yazar yaşanacakları
alın yazının çizgilerinden başlıyor çizelgemiz
saklı düşlerin yakamozunda beliriyor zelalin helali
demlere damlıyor yaşanırlığın sevi huzuru
yakışanlara bileşke kılıyor kumruluğun özü

ilkel kayıpların ayıplarında susar ilginin dili
sözsüz dünyanın dönmesinde saklanır zamanın filmi
beni oynatır sensizliğin koynunda zamansızlık gölgesi
esrik yarınların güneşi açılır vaslın baharına
kesil sonların ötesinde yakılır muttasıl ruhum

sağdırılmış huzurun adılıyım başka perilerin tamlamasına gerek yok
tutuşmuş güzelliklerin kavıyım hurilerin alev dansına gerek yok
közde kavrulmuş benliklerin ego çatısıyım süper egoya gerek yok

mahşerin ucunu tutan ali aşkların bülbül çeşnisiyim
yanıklarını günahlarında barındıran düldül kıyısı değilim
sevaplarım kadar yakın kaderinin kaya başındayım
seni severek başlıyor besmelem
bismillah…

hicranlar derlenir mazimin alınmış dersinde
hüsranlar derlenir mazimin dinilmiş okyanusunda
hayranlar bilenir giyotin duyularımın ağzında
kavuşanlar sallanır yüreğimin uçurum çiçeğinde
bu yüzden sana dün doğmuş bir bebek gibiyim