sıradan bir cesetsin üzerine atom düştü
bir meleğin üstüne yok oldu günahlarım
gitmelere serpiştirilen seri mayınlardan birisine bastım
lakin insanım lakin erkeğim lakin şeytan bizim oralıymış
üzerime serperken hataları ben yok olmuşum
bilirsin beni senden çok kare kaldı silinmiyor
/
aşk yenide doğar) aşk yeniden boğmaz seni
faslı bir bitmedir sanırsın oysa hala benden çalan bir ben var...
beklersin/ ben hep bekledim)
üzüntü içmediğin kırmızı şarapların dışında bir gitme rengidir
“içinde siyah beyaz bir fotoğraf kompüterlerin ve yanında ben “
Ürperiyorum üryan hecelerinde eriyorum
acemi bir gidişmenin savcısı gibiydin
sonunda dönemeci olmayan yapayalnız bir yerdir yerin
vahşi öçlerini büyüten nü kurtlar eritiyor sevgini
beni senden çalan her psikiyatrlerde evet ben bir hastayım ama sana
gülmeyi unutmuşun
gülme
çünkü gülüşün
ruhumun sırlarıyla örülü manastır değildir ki
ki yanımda rahibeler var dua ediyor gelmene
sen Müslümansın bense sana ihanetin kafiri
gitmelerin papazı günahlarımı aforoz etti
gayrı dün doğmuş üryani seni sevenim
mor ölümlerde sürüklenen son umudum tepesinde
bağırdım gel diye diye dünya alem duydu
sense duymalarıma sağır, sevmelerime lal, gelmelerime hep gelin…
gittiğin gün gözyaşlarınla pişirdiğin çorbanın tadı kadar kederliyim
beni senden içtim yeniden çorbana gönül heybene geldim
ağlama….
Pembe yakışıyor gözbebeklerine…
Her gün baktığın bir bebişe benziyor özlemlerin
Ağır bir yaranın kartalı gibi gagaladım gitmelerini
Evet yılanların öcünü aldı keder, sabrın kulelerini yıkamadı uçarılarım
Düşler rüyalara kaçkın rüyalarınsa hayallere kızıp kızıllaştı
Gülümsüyor olacaksın sen sadece, yalnızların çöllerinde
Gayrı gelmelisin gayrı senden hiç çıkmadım ki bunu biliyor sevda
Kayıt Tarihi : 21.12.2008 01:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!