Sana yabani güllerin kokusunu getirdim
Çöllerin çise tutkusunu
Kuşların uykusunu getirdim sana
Hediye
Hayat bir sigara sarımı
İçimde telaşlı bir bekleyiş var
Sana sabrımı getirdim ey yar
Sar diye
Sana sunduğum bu ağaç güvercinlerden yadigar
Bu soylu ve bilge çınar
Düşmüştük dallarını hatırlarım
Bir zamanlar
Poyrazdan bir battaniye vardı üstümüzde üşümüştük
Sonra rüzgar kapımızı mı kırmadı
İçimize mi dalmadı bulutlar
Umutlar yağmur altında mı kalmadı
Ki hala nem kokuyorsa mısralarım bu yüzdendir
Kalemim kendine ağ dokuyorsa bu yüzden
Kurban var
Sana öyle bir harita çizeceğim ki
Düşüncenle değişecek sınırları
Baktıkça hep kendini göreceksin
O anda bir gül kabaracak kalbinde
Kurşuni bir gül
Güpegündüz düşler göstereceğim sana
Terkedilmiş nehirlere gireceksin güpegündüz
Sonrası gecikmiş bir ödül
Dahası bir avuç daha köz verirdim sana
Ve ateşler içindeyken bu gönül
Yanmayacağımıza dair
Söz verirdim sana
Kayıt Tarihi : 10.3.2007 13:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!