Sana Dair 5 Şiiri - Murat Demirci

Murat Demirci
147

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sana Dair 5

Son iki yıl boyunca sohbetlerimin yazılarımın aralarına sıkıştırmış olduğum şu Allah’ın cezası orta yaş sendrumu nasıl olurda tedavi edilebilir diye düşündüğüm de, hiçbir çözüm üretemiyordum. Sonunda buldum beni rahatsız eden yaşım değilmiş, yaşımın gerektirdiği yerde ve olanaklarda olamayışımın bilincinde olmanın kahreden sancılarını çekiyormuşum. Düşünüyorum da, mesela ODTÜ bi Doç olsaydım, günde 3 saat ders, bilmem hangi sivil toplum kuruluşunun düzenlediği bir panelde İnsan hakları ve Avrupa birliği konulu bir söyleşide 2 saat zırvalayabilseymişim, sonra geri kalan 19 saatimi senin yanında ve her elimi uzattığımda dokuna bileceğim kadar yakınım olsaymışın, 39 yaşımı bırak bir kenara, 45 olsam bile umurumda bile olmazmış. Vallada billada olmazmış. Düşünmek çok tatlı bir şey, her zaman uğrak yerimiz olan bir restoranımız olsaydı mesela, sonra her defasında aşırı derecede yalaka bir şef garson tarafından karşılanmak, her zaman yediğimiz zıkkımın kökü şeyleri ilk defa sunuyormuş gibi coşkuyla anlatması, sonra senin çatalı salataya bandırıp ağzına götürürken dudaklarınla dilin kesiştiği anlık bir baş dönmesi ve tepeden tırnağa ürperten buluşmayı seyretmek. Dirseklerini masaya dayamışsın parmakların birbirine kenetlenmiş bana bakıyorsun, kırk beş yaşında ama asla göbekli değil, saçlarımda kırlaşmış, göz çevremde aklı başında bir adam intibası uyandıran halkalar, hatta ne kadar rakı içersem içeyim, hiç sarhoş olmuyormuşum. Senin yanında her zaman ayaklarımın üstünde ve sürekli çözüm üreten birisi olmak…
Oysa ben bir kadın düşündüğümde, çoğunlukla gök gürültünden korkan, durmanda mızmızlanan, annesine aşırı düşkün ve olabildiğince canımı sıkan bir kadın düşünmüştüm, sonra bir akşam ansızın o muhteşem bombayı patlatan kadın “hamileyim” … Seni düşürken gök gürlemesinden korktuğun aklıma gelmiyor, seni düşürken her an aklımı başımdan alabilecek güçte ve ne derse yaptırabilecek Allah’ın cezası bir tutkudan başka bir şey düşünemiyorum. Senin muhtemel bir akşam yemeğinde “hamileyim” demende muhteşem olurdu, fakat ben seni karnı burnu da hareketleri son derce sınırlanmış, oturup kalkarken etfayiye yardımı gereksinimleri olan birisi olarak göremiyorum. Beş yaşında bir kız çocuğunu kreşe götürürken düşündüğümde sorun yok, anne kız müthiş bir ikilisiniz gözlerim dolu dolu izleyebiliyorum bu muhteşem manzarayı.
Ben hiç denenmemiş, daha önce hiç kimsenin tadına varamadığı bir şey yaşıyorum, her an “biriyle tanıştım, çok hoş bir adam” cümlelerine maruz kalacağımı bilerek yaşamak, sonra gecenin bir vakti seni düşünüp, şu anda onun yanında hatta sarılmış, başını adamın göğsüne koymuş, öküz herif saçlarını okşuyor kızın demek gibi, muhtemel sonuçlara gebe günleri bilerek seni düşünmek, rus ruleti dedikleri şey bumu acaba? Hani sonunda toplu tabancada namlunun ağzına gelen kurşun, senin bu cümleleri söylediğin günün tasvirimi? Yok be bu kadar acınacak halde olmam.
45 yaşında olsam ve sözünü ettiğim koşularda bir adam, yani böyle bir adamken, çubuk makarna yerken bile sosunu çeneme bulaştırmaktan utanmazdım. Allah kahretsin şu anki adam yani 39 yaşında ve hiçbir sivil toplumcunun ağzı açık avanak avanak dinlediği birisi olmadığım halimle, karşında çay içerken bile rahat değilim, lanet olasıca sürekli genzime sıçrıyor. Çok az zamanlarda bütün şartların eşit olduğu ve kendi kütlemden asla rahatsızlık duymadığım anlarım, en çıplak anlarımızda ve bütün edepsizliğimle ayaklarını öperken oluyor…
Çok fena hızlı bir hayat sürmeyi özlüyorum seni düşündüğüm anlarda, mesela bir piyes yazmak, haftada bir iki şiir çıkmalı, sonra efendime söyleyim, sırf muhtemel Allah’ın yaratığı birisiyim diye, tüm hayatım boyunca Allah’a yalvararak ona taparak ve ibadet ederek yaşamak zorunda olmadığımı haykırmak, birilerin ölüm listesinde yer almak. Yalvarmak ne kadar incitici bir şey değil mi? düşünsene sevgiliye yalvar, anneye babaya yalvar, müdüre, patrona, tamam anladık yeri ve zaruret halinde birilerine eğilip bükülüyoruz diyelim, el insaf yahu, ibadetin bile özünde Allah’a yalakalık olması ne vahim bir şey, iki dizin üstüne gelip, boynun omzuna yatık (Fettullah Gülen fügürünü düşün) yalvarmak, bu nasıl bir Allah ve kul diyaloğu ki, şöyle bir masa başında ibadet ediyor olmakta fena olamazmıydı, yoksa kuranın yazıldığı yılarda masa henüz icat edilmemiş olabilir mi? Masa başındasın ve birer kadeh rakı var önünüzde, “tanrım buz istermisin” demek, kavundan bir parça alırken “Onun olmadığı anlarım çok berbat be tanrım, onsuz gecen her saniyem ziyan gibi geliyor bana ve onun yanımda olmadı anları dondurmak istiyorum ve onsuz gecen anlarımı, yanıma geldiğinde çözülüp sıfırdan yaşamak.

-Çok kişisel şeyler yazıyorum. Kendimi durdurmalıyım…

27.06.2008 saat 22,00

Murat Demirci
Kayıt Tarihi : 4.10.2010 13:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Murat Demirci
    Murat Demirci

    Canaczım şiir değildi farklı bir şey yapmak istedim galiba, başka kızanlar olursa kaldıralım. vaktni çaldığım için özür dielrim ...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Çankal
    Mehmet Çankal

    murat abi Allah aşkına bencede kendini durdur bence çok kişisel gerçi şiirlerde kişisel düşüncelerle yazılıyor ama o şiir,yani böyle değilde şiir tadında bir anlatım olsa daha iyi olmazmı abi...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Murat Demirci