Ben ne zaman onu görsem birden bire yaşım 16 ve birden bire 16 yaşımın bütün beceriksizliği, şapşallığı, heyecanı ve imkansızlığıyla yüz yüze geliyorum. Ben ne zaman onu görsem ergenliğim elime yüzüme bulaşıyor, içinden çıkılmazlarım biriktikçe birikiyor beynimde. Hayatın içinde sürekli bir arayışsa yaşamak ve bütün derdin kederin onu bulmak, onu kazanmak, onu yaşamaksa (ki öyle olduğunu sanıyorum) o onu bulmakla da her şeyin bitmediğinin belgesi gibidir hayatımda. O benim Gidilebilecek en ücra yerim, ondan öte hiçbir merakım ve ulaşmak istediğim hiçbir iklim olmadığını bildiğim halde, hatta kapısınn önüne kadar gelmişken bile, her defasında arkamı dönüp kendimden kaçtığım, o benim hayatımda hiçbir zaman dolu dolu yaşadığım ve cehennemin dibine gittiğimde arkamdan hazırlanması muhtemel olası belgesellerimde başvurulması gereken en değerli kaynak olduğu halde ve hiç kimse beni onunla anma becerisini gösteremeyecek. O benim 78 yaşımın tansiyonlu, şekerli, kalp yetmezliği içinde kaleme alınması gereken en önemli anılarımın hiç dokunamadığım, öpmediğim sımsıkı sarılamadığım düşlerimden sarsılarak uyandığım ulaşılmazım…
O benim hayatımın dışında olmasına rağmen hayatı bana önemseten mükemmel, asil ve asla daha fazlasını yaşamamam gereken birisi olarak kalacak. Bundan şikayet etmiyorum, O orada kaldığın sürece ve ben onu her her gördüğümde büyük bir içtenlikle ve coşkuyla sımsıkı sarılmadığım için de özel. O daha fazlası hayal edildiğinde kendisini kaleme alan yaratıcını zehirleyip öldürecek kadar zalim, tehlikeli birisidir…
26.06.2008 Saat 13.00
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta