Bazen insan kaybolur ya,
Onca kalabalık, onca cümle arasında
Unutur kim olduğunu da,
İzin ver,
Ben anlatayım sana, seni.
Bir kız çocuğu var içinde,
Asla büyümeyen,
daima şımartılmak istenen.
Çok seversin iki maviliğin birleştiği yeri,
Bir de güneş okşuyorsa tenini,
Kapatırsın gözlerini ve dinlersin,
Ayaklarına çarpan dalga seslerini.
Belki adını aldın diye,
Belki de onun kadar özgür ve güçlüsün diye,
Yaşamak istemezsin denizin olmadığı yerde.
Sinirlenince yalan söylersin genelde,
Yoksa hiç sevmezsin de,
Kaçmak istersen, yalnızlığı tercih edersen
Kendini dinlemek istersen sadece,
Beyaz bir yalan söylersin.
Ama inan bana öyle saf ki kalbin,
hemen belli edersin.
Her şeyi tertipli tutarsın,
Ufacık bir eksiklik, ufacık bir detay
Seni delirtmeye yeter de artar.
Saman alevi gibidir öfken,
Çabuk parlasanda,
kendi içinde yanıp sönersin.
Kolay kolay seni seviyorum diyemezsin,
Onun yerine içten bir şekilde gülümser,
O güzel gözlerinle ruhumu uçurumlara sürüklersin.
İltifat aldığın an,
Yanaklarında gül bahçeleri açar.
Öyle güzel bir kırmızıdır ki o, tarifsiz...
Sonra başını öne eğer,
Buğulu gözlerle bakmaya bile çekinirsin.
O kirpiklerin,
Saymak için bir ömür bile vadettiğim,
feda ettiğim.
O güzel kirpiklerin.
Parmaklarını sevmez, küçük diye şikayet edersin.
Ama ellerimi tuttuğun an,
Bir çocuk elinin,
Kalbimi o küçücük avcuna nasıl sığdırdığını hep merak etmişimdir.
İnsanlara kolay güvenemezsin,
Ama öyle güzel gülümsersin ki,
En kötü kalpleri bile eritirsin.
Çocukları çok seversin,
Öpmeye kıyamadığın için,
Uzaktan sadece hayran hayran izlersin.
Kitaplar senin için birçok insandan daha iyi dost olduğu için,
Asla bir kitabı yarım bırakmaz,
Okumadan yapamazsın.
Gökkuşağı sadece morun tonları olsa,
Hiç yadırgamazsın.
Moru öylesine seversin ki,
Tonunu bile bilmesem
Kızar, sinirlenirsin.
Batıl inançların yoktur ama,
Tek sayıları hiç sevmezsin.
İçin öyle sevgi dolu ki,
Bir köpek yolda uyuyor diye,
Belki yürüdüğün sokağı bile değiştirirsin.
Attığın her adımda bile hissedilir,
O mağrur duruşun.
Hiçbir gökyüzüne sığmaz,
Bağımsız ruhun.
Tatlı olmayan bir ömür düşünemez,
Güzel çikolatalı bir pastaya, hayır diyemezsin.
Uyumayı çok seversin,
Bazen, uyusam bir ömür uyur muyum diye kendinden şüphe edersin.
Her yeni yıl, senin için yeni bir umut
Her yeni yıl ufak bir çocuk gibi heyecanlanır.
Sabırsızca gece yarısını beklersin.
Seni çok sevmek böyle bir şey işte,
Seni izlerken, seni kazımak bedenine,
Ve bir ömür seni yaşamak
Tam olarak böyle bir şey işte.
Ve seni sen yapan yüzlerce şey varken,
Ben en ufak detaylarına bile aşık oldum.
Yanağındaki benlerine,
Buğday saçlarına,
Öpülesi avuçlarına,
Yeniden doğduğum,
ben olduğum boynuna.
Sana dair her şeye...
Şimdi ise korkuyorum,
Kendini kaybetmenden,
Ve bulamamandan korkuyorum.
Çünkü sen kaybolursan,
Bir karanlık kaplar ruhumu,
Artık umutların yeşermediği,
kurak bir çöl olur kalbim.
Bu yüzden tek dileğim,
En karanlık gecede,
En ıssız yerlerde bile
Asla değişme.
Hep sevdiğim ve seveceğim,
O ufak kız çocuğu kal ömrünce.
Kayıt Tarihi : 6.8.2019 20:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!