Sana Dair 11 Şiiri - Murat Demirci

Murat Demirci
147

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sana Dair 11

Birine kızmak ondan nefret etmek anlamına gelmiyormuş bunu 10 dakika önce anladım. Sokağından geçmeyi özlüyorum sana uğramak asla içimden gelmiyor, geçip gitmek istiyorum başımı çevirip ışıklarının yanıp yanmadığına bile bakmadan. Bilmiyorum belki sabaha karşıdır ve karanlığı ortadan ikiye bölen bir kedi çığlığıdır, yada başka sokaklarda bitkin bir ses tonuyla nara atan bir şarapçıya daha çok ihtiyacım var. Onun hiç kimseyi umursamayan kirliliği bütün öteki insanlardan daha samimi daha içten geliyor bana. Hiç olmazsa hiç kimseyi umursamadığından hiçbir kuşkum yok. Bütün geride bıraktığım yıllarım tek başımaydım, benden başka kimseler yoktu söyledikleriyle aklından geçenlerin aynı olduğu bir tek ben. Ne zaman güzel bir kadın “ben evleniyorum” dese, bütün öteki insanlar yüzde yüz sahtekarca bir sevinç gösterisiyle kutlarken, ben “Ne zaman boşanacaksın” diye soruyordum. Bunu söyliycek kadar tanımıyorsam bile en azından susma hakkımı kullanıyorum.
Kızgınım, modern görünümlü ve bütün tören konuşmalarında insan eksenli cümleler kurup, demokrasi edebiyatı yapan Allah’ın belası aşiret reislerinin suratlarına kusmaktan yoruldum. Hiç olmaza diyorum hiç kimseye hesap vermeden yaşamış olduğumun tadına vararak tüketmek geride kalan yılarlımı. Hiç olmazsa diyorum günün en boktan bir saatinde telefonum çalmıyor “nerdesin neden gelemdin, niçin telefonlarıma cevap vermiyorsun” sorularından muaf bir özgürlüğüm var. Kızgınım, sana gelmeyi özlemiyorum, yolum zoraki düşse bile seni kafamın içindeki sen gibi bulmıycam. Korkunç derecede hastalanmış olmalısın, 3 gündür yatağından kalkamamış olmalısın, 3 gündür boğazından bir lokma geçmemiş olmamalı ve susmalısın. “sana ne oldu dememeliyim, ellerim birbirine dolaşmadan giyecek bir şeyler çıkartmalıyım gardoraptan. Kucağıma alıp banyoya götürmek yıkamak elini yüzünü, ıslanan zülüflerini geriye doğru tararken parmaklarımdaki şefkati görmemelisin. Hiçbir telaşa kapılmadan kucağımda indirmeliyim seni sokağın başında bekleyen taksi ben elimi kaldırmadan gelmeli, özenle yatırmalıyım arka koltuğa seni, ön koltuğa binerken ağzımdan çıkan tek cümle “hastaneye” olmalı ve ne olur taksici dilsiz olsa, “geçmiş olsun abi neyi var yengenin” demese. Acilin önünde hazır beklese sağlık personeli. Hiçbir şey sormasalar. Tansiyonun normal olsa, nabzı gayet iyi deseler, kolundan damla damla damarlarına süzülün serumu seyretsem, bakmasam yüzüne yada baktığımı görmesen. Yapılan bütün tetkikler zehirlenmiş olduğunu gösterse ve hayati tehlike arzetmese. Beklesem başucunda bütün gece ve asla eline dokunmasam. 18 saat sonra taburcu etseler seni ve ayrı ayrı çıksak hastaneden, sana baksam bindiğin taksi tepeyi dönene kadar ve görmesen baktığımı. Artık hiçbir kaygıya kapılmadan kaçsam oralardan, gideceğim yerde hiç kimse olmasa, hiçbir Allah’ın kulundan duymasam “selamünaleyküm”ünü. Bir dere yatağı bulsam otursam akar suyun kenarına, elimde bir söğüt çubuğuyla göletleri dövsem, seni düşünsem ve bir gün olsun “seni çok özledim” dediğini hayal etsem ve hiç özlemesem seni, hatta asla af edemesem.
Kızgınım sana ve hiç kimsenin bu dekoru bozmasına izin vermiyceğim, hiç kimse senin olduğundan daha yakın olmıycak bana. Hiç kimseye sana bağlandığımdan daha çok bağlanmıycam ve hiçbir öteki sen sana olan zaaflarımı yok saymıycak. Gücümü yalnızlığımdan aldığımı bilerek yaşıyacağım, hasretini çektiğim hiçbir şey paketi açılmadan öylece duracak orda ve hiç birisini zamanından önce eskitmiyceğim. Kızgınım sana ve hiç gelmiyeceğim taki senin ayak seslerin benim kişisel zindanlarımın kapısından çınlayana dek sen olmıycaksın benimle…

09 Eylül saat 00. 55

Murat Demirci
Kayıt Tarihi : 4.10.2010 13:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Demirci