Yeni bir gün, yeni umutlar parolasi ile ile uyandim yine bu sabah.
İçimde bir his var, açikça ortaya koyamiyorum, ama iğnelercesine de sunuyorum bu beni inanilmaz mutlu eden duygumu, paylaşmak istiyorum ya o güzelle, yada dostlarimla.
'and olsun ki, şu gözümün gördüğü her dağa ve taşa; onun üstüne her gelen dünyada tek, emsalsiz bir güzel olsada, sadece ona veremediğim, içimde kalan sevgiyi sadaka niyetine vereceğim. Ve bir 2 numaradan öteye geçemeyecek.
Tabi, o yüce insana olan sevgime kiyabilirsem...'
Diyemiyorum. Zira sessiz sedasiz gidenler benim için birer hiçtir ve bundan sonra gidenler içinde ayni hislerim devam edecektir gibi sert bir tabiri kullanmakta istemiyorum. Çünkü o bir çiçekti, çiçekler konuşuldukça açarlar, 'allah allah, bak sen' sözüne hala bitiyorum...
İlk buluşmamiz hala gözlerimin önünde ablacim ya...
Hazir değildim hiçbirşey için, ama olmam gerekirdi kabul ediyoum. Ama onu gördüğüm an çözüldüm ben bir kere; hazir olsaydim bile ben olamazdim ki yine...
Herneyse o gün hep beni konuşturdu, ağzindan lafi onun deyimi ile 'kerpetenle' aliyordum. Ki ben konuşmayi fazla sevmem.
Zira dil en ummadik yalanlari söyleyebilir, ama gözler asla...
Kim bunlarinda yalan olmadiğina şahitlik edebilir ki?
Hiç kimse! ...
Bunlar okunurken bakilan gözlerim hariç...
Ayni şarkidan hoşlaniyorduk. Deniz arcak'in son albümünün çikiş parçasi 'eyvallah'...
Nerden bilebilirdim ki, ayni anda mirildandiğimiz o şakiyi onun gerçekten söylediğini...
'hadi yoluna eyvallah
mutlu ol gülüm inşallah
sen biten bir günün ardindan
yalniz kalma inşallah...'
En azindan güzel bir temenni sunuyordu ya bana, bu yetti be ablam! ...
Benim sessizce gidenlere değil, bu kalbte yaşamayi kendine yakiştirabilecek bir insana ihtiyacim var.
Bir kez görüştük, ama şarkida da dediği gibi:
'susadim sana tek bir nefeste
yaşadim aşkimi bir heveste...'
Her ne kadar aramiyor, sormuyor olsanda dostum, güneşim sensin diye hissediyordum, bu boş dünyada içine düştüğüm girdabin içinden yalniz sen kurtarabilirdin sanmiştim; şimdi boğuldum...
Nerden bileyim seninde herkes gibi olduğunu...
Bu arada, o sadece sorduklarinda söylemek için tutuyorum dediğin fenerbahçen yarin gece şampiyonluğunu ilan edecek gibi. Dere görmeden paça sivanmaz deselerde, tebrik ederim...
Sirf senin için 'ne mutlu seni sevene yaşa fenerbahçe' (ama bu sezonluk :)))))
Her ne kadar 'erkek adam renkli takim tutmaz' sada doğduğum mahallenin takimidir, severim hani...
Kendine iyi bak dostum.
Öss'ye de az kaldi. Doğum günüm umarim sana şans getirir.
Heyecanlanabildiğin kadar heyecanlan. Sana yarari olacak sinavda. Ama bunu paniğe çevirme sakin ola, zira zararini görürsün mazallah.
Dilerim mimar sinan üniversitesi iç mimarlik bölümünü kazanirsin...
Lafi fazla uzattim affet. Seninle konuşmak kadar, isminin yazili olduğu kağida konuşmakta ayni derece zevk neşe ve şevk veriyor bana. Her ne kadar o gün fotografini çektirtmesende bana, elimde kalan senden sadece ismin. Onunla da yetinmek borç bana. Ona da dört el değil on el değil, tüm varliğimla sarilmiş durumdayim. En azindan bu şekilde mutlu olayim istiyorum.
Bunu sen ancak şimdi bildin değil mi?
Eğer rahatsiz olursan bundan işaret ver ben anlarim.
İyi geceler __güzel bayan__ tatli rüyalar...
Doğan her güneşle ayri ayri mutluluklar dilerim sana...
Bir gün her hangi bir yerde yeniden buluşmak üzere merhaba...
04.05.2003.sali
0.30
Kayıt Tarihi : 22.12.2007 15:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!