Sana benziyor kapalı çarşı...

Sana benziyor kapalı çarşı...
şalların has ipekten halıların kilimlerin desen desen,
ben desem yakut yakışır sana, sen desen,
inciler gerdanıma...

salkım salkım küpelerin çarşının vitrini,
kısım kısım dükkan dükkan...

baharatların da var yemişlerin de.
düşüp kervanların peşine ipek yolundan şallar getirdim sim işlemeli çarşaflar...
sedef kakmalı nalınlar,
gümüş kemerler ince beline, pullu çarıklar
güvercin ayaklarına...

halis ipekten saten saten yorganlar cibinlik nazar boncuklu
senin dükkânların ganimet fi tarihinde korsanlardan kalan...

çeyizlerin yağma yağma,
bulut olsa da gözlerin gidiyorum diye ağlama yağma
ellerine hint kınası getirdim...
fildişi renginde has ipekten gelinlikler giydirdim...

yükün çok ağır ağırlığınca som altından bilezikler,
telkâri gümüşten duvağın...

senin sesin bir şadırvandan akan su
bir havuzun yorgun fıskıyesi,
yüklenmiş sırtına tarih,
sultansan sen
sana benziyor kapalı çarşı; sen benziyorsun kapalı çarşı ganimetlerine

donatmışsın kendini kapalı dükkânların,
halıcı kilimci kuyumcu,
baharatların da var

türlü çeşit yemişlerin
lati lokum
badem ezmesi güzel oluyor seni gezmesi...

sana benziyor kapalı çarşı...

31/Ocak/2010/pazar