Dilimdeki her tüyün adı Sen
Dillerim Sen oldun.
Ben gene sen.
Bundan ağlamam ve inlemem.
Her güne uyanışımda 'Sen' diye başlar usum dönmeye.
Her adımda sana geliyormuşcasına hızlandırırım adımlarımı.
Her nefeste tütün kokunu çekerim içerlerime.
Her gözde sana kenetlenir bakışlarım.
Belki bir gün.
Heveslerim filiz verecek diye tazelenirim.
Belki biz.
Belki sen oluruz ne farkeder.
Belki inlerinde bir hüzme ışık olurum.
Ben ümidimi kesmedim.
Ümitler beni kesse de.
Bahar gelecek elbet.
Yaza doğacak ömrüm.
Sen kıyılarında ayak izlerinle gezerken.
Ben bastığın kum tanelerine öpücük konduracağım tek tek.
Göz derdiğin her şey o kadar erişilmez ki bende.
Bundandır İstanbul'u sevmem.
Kubbelerinde kirpiklerinin eğimini görürüm.
Garlarında ayak izlerin taze durur halen.
Marmarada gözlerin bakar, engin, derin ve hisli.
Kokun, dalgın bakışların gizli antikalarda.
Ben sende tutunurken umudun pamuk ipliklerine.
Sen dal olmaya korkarsın.
Kurumuş sanırsın dallarını.
Küllerin ne işe yarar bilmezsin.
Mitolojide saklı her tanen.
Bir tanem diyemediğim.
Usunda saklı cennetler.
Yüreğin bin umman, kıyılarıma dalga dalga gelen.
Ellerin çöllerime,yanardağlarıma yeter serinlik.
Gözlerin en son durak kaybolmak istediğim.
Küçüldüğüm en son mecra; yüreğin.
Ben yok olmak istiyorum var say.
Bunca umman barındırır da gönlün.
Bir çakıl taşı olmak isteyen ben.
Bir ben mi sığmam kıyılarına? Ayak altında basıp geç...
Gölgene razıyken,
Yeşilliğinden kovulmak,
İnlerinde bir loş köşe olayım ya da.
Arada sıkıldığında tekmele geç.
Bir şey olayım işte.
Her şeyi tutan bir şey.
Benim adım yok zaten.
Babamdı Yalçın bey.
Kayalardan uçurdu kartallarını.
Ben ardından bakakaldım.
Yok ki kanatlarım uçayım.
Bir Peri şimdi inlerinde uçmaz da göklere.
Enginlerim sahipsiz artık.
Gökyüzü mahzun gecelerde, gündüzlerde.
Sana ben içimde filizler büyüttüm
Geleceğim günlerde aşıla diye dallarımı.
Varsın kuru olsun.
Biz-e umut olsun gökyüzü.
Yağsın, kararsın ne çıkar.
Kara kara bulutları bulur, tek tek
Beyaza boyarız,olmadı her birine 'Sen' deriz.
Yağsın ağlasın diye umutsuzlara.
Bulutlara 'Sen' diyelim biz.
Yağsın çöllerime, kurumuşa,öksüze...
Biz olalım.
Kime istersen ona yağ.
Ben toprağa düşen kokunu duyayım.
Rüzgarlar tanelerini bana da düşürür kim bilir.
Bana doğru eser bir gün poyraz yada keşişleme.
Yada beni sana savurur kim bilir.
Kimbilir,gizler kimi gizler,
İnler loş olsada duvarlarına sinmiştir kokun.
Bırak bir köşede kalayım.
Kokunu yorgan edip bürüneyim.
Sığınayım fırtılanalardan.
Depremlerden korunayım.
Kayıt Tarihi : 7.1.2009 12:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Kenan Erdem](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/07/sana-ben-biz-sen.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!