Şimdi tam susmanın zamanı, vakit bu ya
Bulutların kapandığı gökyüzünün, içime dolmayan bir nefes gibi
Yarım kalmış umutların gölgesinde, diş gıcırtısıyla
Kalbimi, kırık bir camla biliyorum.
Sana bakıyorum; kirli bir camın arkasından, ne kadar mutluydun.
Sen, güneşin doldurduğu bir bahar ve bense bir güz günü gibi bulanık!
Sevdası olmayan bir bahçe gibi; kurak ve susuz!
Anlamsız bir cümlenin dolaylı tümleciyken.
Sana bakıyorum; ağrıyan bir kalp ve huzurum olmaksızın.
Caddeye karışık bir yol ayrımında, akıyor yüreğim sana doğru
Durup bir an, zamanın hiç varolmamış bir yerinde
Hizasında kalıyorum, sağduyu yu geride bırakıp
Önüne geçiyorum aklın.
O dakika! Patlıyor her yerimden içime sığmayan bir hüzün seli
Yok, yine yok diyorum. Gözlerim anlamıyor ve arıyor hep seni.
Bir koltuğa sığamıyor, sığmayan değil di bu beden
O sendin içime sığmayan, masalsı bir dağ gibi
Yüreğimi yırtarak sürekli büyüyen.
Sana bakıyorum ve sen görmüyorsun beni..
Kayıt Tarihi : 8.1.2014 23:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!