İnce bir sızı var, yürek kanıyor…
Dert nerede? Derman nedir? Bulsana…
Bunca yılı yele veren biz olduk;
Haydi gardaş! El uzatıp alsana…
İnsan bir muamma; bilir misin ki?
Derininde ne var, görür müsün ki?
Sırattan da zordur, yürür müsün ki?
Tümünü geçme! Dur! Adım gelsene!
Sen baktın da: hiç mi insan geçmedi?
Verdin badeleri: kimse içmedi.
Ektin, emek verdin, gidip biçmedi.
Gözyaşınla; kayaları delsene…
Kapalısın, anahtar yok! Açmaya,
Ne kadar dayanır? Beden kaçmaya,
Bir kelime yeter: gökte uçmaya;
Leb- i dil’den, bir nağmecik salsana.
Canım darda, canan darda, dost darda,
Yirmi dört dağ: sıralanır, ard arda,
Ey sevgili! Kış olmazsa; baharda…
Bir nefeslik olsun, beni bulsana.
Herkes sıkıntıda, bu devir böyle.
Şehirle kavgalı, davalı köyle…
Üzüntü senindir: Tut, yahut söyle,
Bir ıssızda: tek başına kalsana…
Görünen aşk bayrağıdır sevgili!
İyi günün kaymağıdır sevgili!
Her ezanın kaynağıdır sevgili!
Divan durup sevdiğini görsene…
Kanatlandık: konmak için dal gerek.
Konutlandık: sunmak için bal gerek.
Ali Ulvi: bence böyle kal gerek.
Teller suskun, ses vermiyor, çalsana.
23 ARALIK 2012
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 21:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!