Sorma dostum, yine bağrım yaralı
Fukara perişan, yoksul perişan..
Her tarafta sahte sözler sıralı
Mazlumu ezdiler, kullar perişan..
Yine kar yağmadı Hasan dağına
Zam sessizce gelir mutfak yağına
Sefalet el attı geçim bağına
Yağmıyor rahmetler güller perişan
Diyorlar: Tarlanı bırak nadasa
Verelim ne kadar istersen para
Millet alıştı yan gelip yatmaya
Uyuştu tarlalar, küller perişan
Gavurun arsızı biz de nataşa
Oğlan girdi baba ile savaşa
Fuhuş darbe vurdu şimdi barışa
Aile bozuldu, haller perişan
Ahde vefasızlık ayyuka çıktı
Vuslat seveninin gönlünü yıktı
Söndürdü çırayı, yad elde yaktı
Ellerin yurdunda güller perişan
Ah dostum! Umut oldu cemreler
Ve lakin çağlamaz şimdi dereler
Şehvete kurban gidiyor bebeler
Bataklık diz boyu, beller perişan
Fazla yazamadım dünü, bugünü
Kalemim kırıldı, af et dostunu
Sansar diye serdim ayı postunu
Toprağım pislendi, eller perişan
Özütürk tükendi yoldan, yordamdan
Herkes susmuş, bahsetmiyor yaradan
Ah! Bir kurtulsak kör nefis iblisten
Bilmem güler mi şu kullar, perişan
(1989)
Kayıt Tarihi : 9.11.2006 13:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ramazan Özütürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/09/sana-2-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!