Sami Gök 1948 yılında Mersin / Gülnar'da doğdu.Köy kökenli olup ilk okulu köyde okudu.Orta okulu ilçesinde,liseyi ise Mersin merkezde bitirdi.Gazi Eğitimin Türkçe bölümünden mezun oldu ama hiç öğretmenlik yapmadı.
1980 de beş yıl kaçak yaşadı.1985 te içeri düştü,o zaman yazdığı bazı yazıları ve şiirleri polis tarafından alındı ve kayboldu.Bunun üzerine uzun yıllar şiir yazmadı.
Nazım Hikmet'ten çok etkilendi.Onun üzerine şiir yazılmaz diye şiirle ciddi olarak ilgilenmedi ama hep okudu.
2008 yılında eşinden ayrılıktan sonra Balıkesir ...
Ayvalık’ta tarihi bir ev,
Rumlardan kalma.
Yanında deve damı,
Deve damının önünde,
Göklere uzanan çamı,
Çamın dibinde ıstar dokuyan kadını,
Çıktık çelik yüreklerimizle,
Ölümcül gaz kokulu,
büyük meydanlara,
Ve daracık sokaklara.
Gül yüzlü sevgiliye sarılır gibi,
Sarıldık ölümün kollarına,
Özlemlerim anlatılmaz,
Anlatsam da anlayamazsın.
Sen bana, İstanbul’u anlat.
Buram buram boğaz koksun,
Burnumu sızlatan,
kokusunu anlat.
Ne zamanım kaldı
seni yeniden yaşayabilecek.
Ne de yüreğim
Sevilmeyişine dayanabilecek.
Koşar adım gidiyorum
Kırılsamda yaşama,
Sevdan ıslığımda dillenir.
Kirpiğim gözyaşlarımın bulutudur,
Kapkara.
Ellerin kardı geleceğimin harcını,
En büyük emektir ellerin.
Anacığım,
Kınalı saçlarını okşarken,
Bakarken kömür kuyusu gözlerine,
Toprağa uzanır gibi,
Uzanıverseydim kollarına.
İki Barış’tılar,
yeni çıktılar,
Silivri zindanından.
Biri otuzunda,
oğlumdan küçük,
ötekisiyle yaşıtlar.
Kapım çalarsa,
Yüreğim hoplar yerinden.
Kim olduğuna bakmam,
Deliye dönerim sevinçten.
Bilemezsin yalnızlığı,
Penceremde iki saksım var.
Biri paşa kılıcı,
Öteki Mançurya’lı bir çam,
İki can.
On yıldır bakışırlar.
Belki de aşıktırlar,
Paşam, bizler,
Bağımsızlık yolunda yürüyenler,
Toplanarak geldik,
Senin ayak bastığın yerlere,
Kimimiz Çimenlik Tepeye,
Şuhut’a kimimiz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!