Topraktır onun kardeşi
Yağmur ise bereketi
Gün doğarken güneş gibi
Dünyamı aydınlatır ayçiçeği
Eksem binlerce nebatatı çiçeği
Kandiller sönmüş bu şehirde
Karanlık sokakta bir çocuk çığlığı
"Annem nerede?"
Kalleş namlusunu doğrultmuş
Kundaktaki bebeğe
Dünyadan göçme vakti gelmiş
Ayın önünde bulutlar kesik kesik
Bir şehir var sokaklarında ölümüne sessizlik
Beşer dört duvar içinde sokaklar boş
Ah Lamunia gecelerin ne de hoş
Bu aşk cümlelerimin sonunda ki en güzel kafiye
Nokta gerekmez,gider yolculuğu ebede
Bu aşk kendinden vazgeçip imanı yeğleyene
Nefsini ezip, yerle yeksan edene
Gecelerim sabaha selam bile vermiyor
Bedenim sabaha uzansa
Ruhum karanlık geceleri dinliyor
Dinle,sigaramın dumanı yine seni anlatıyor
Ay ışığının gölgesinde bir umudum daha tükeniyor
Kar mıdır üzerimize yağan inceden
Yoksa beyaz bir rüya mı?
Söndürür mü kor kor yanan bu ateşi
Yoksa daha da harlar mı yüreğimdeki alevi?
Kar mıdır üzerimize yağan inceden
Bir tren kalkar bu şehirden
Kıvrak raylar,yalın ayaklar
ve memleket özlemi
Geride kalan anadolunun yiğit anası
aklında evladı,yüreğinde duası
Kalbim sonbaharda ki bir ağaç,
durgun ve yaralı.
Bahar misali,
Gelsen çiçek açsam
Gelsen yemyeşil olsam
Gelsen neşelensem.
Seni anlatıyorum allı turnalara
Göç ediyorlar güneş gören diyarlara,
Seni anlatıyorum Çoruh'a Sakarya'ya
Gülüşünü taşıyorlar İklim-i Rum'a,
Dört duvar arası mahkumdan halliceyim
Saat durmuş, zaman akmıyor
Gözlerim ağrıyor ama uyuyamıyorum
Damarlarım çatlayasıya çekiyorum içime
Çünkü sen kokuyor bu gece...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!