Adem ki ceza ile düştü dünyaya ,
Ne beklenir ölümden başka şu ceza dünya da ?
Ruhuna af ara , yüküne yük ,
Ancak böyle diner kalbin acısı .
Bazen bir ağaç gövdesi kadar yanlız
Bazen de dalları kadar kalabalık gönlüm.
Sığınağım gece, aydınlığım gündüz.
Enerjim filizlenebildiği gibi yaprakta dökmekte.
Kışa, yorgunluklara karşı gövdem sağlam, Bahardan umut ettiğim bir şeyler var belli.
Geldi gitti söyledi;
Uçsuz bucaksız bir handı,
İçinde garip nicesi,
Kendini bilen kazandı.
Geldi gitti söyledi;
Güzel insanlar gördüm ; kanatları yok hatta iki büklüm.
Güzel insanlar işittim ; dertleri çok ama şükür konuşan.
Güzel insanlar tattım ; sofraları Halil İbrahim, oldukları yer de katran şeker.
Güzel insanlar hissettim ; elleri var ama daha çok kalbe dokunan.
Güzel insanlar kokladım ; varlıkları miski amber , yoklukları burnumu sızlatan.
Salınık yana ,mahlukata yakın elin.
Kaldır eşrefe elin ,
Koy bağrın da elin,
Atan yürek hatırlatır vuslat.
Saat ; akrep , yelkovan.
Masmavi deniz;
Ortasında hayallerim,
Kıyısın da düşlerim ve
Dibine çökmüş umutlarım...
Yalnızım,
Dert hal almış ,
Belli eder kendini.
Dil lal kalmış,
Belli etmez kendini.
Korkarım söylemeye ,
En çok neyi sever gönlüm ?
Hiç bilmiyorum.
En çok ne mutlu eder beni ?
Bilmiyorum.
Hani o sevgi sözleri en çok hangisini umarım ?
Yaşanmış hiç bir şeye bakarak yaşamayı dilemem ben!
Bir yanı hep göğ,
Bir yanı sesi duyulmaz körpe,
Kulak ver cana,
Görünen o değildir.
Bir yanı eskimiş hep,
Bir yanı sandık dibinde taze,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!