Samatya'nın bir sokağındayım...
Bir apartmanın en üst katında.
Önümde Ermeni Lisesi ve bir Ermeni Kilisesi.
Uzaklara doğru mavi bir çarşaf birikintisi.
Üzerinde demirlenmiş gemiler, tekneler ve Büyükada.
Günlerden Cumartesi.Sokakta pazar sesleri.
Akşam olduğunda toplanan tezgahlar ve;
Alışveriş zamanından kalma seslerin izleri...
Boş kalan sokakta bir bir kapanan dükkanlar.
Noltalji yaşayan ben ve çarşafın hırçın sesi.
Balkonun bir köşesinde iki kardeş.
Her birinin elinde birer nargile.
Mangaldan kalma köz ile yanan tütün...
Samatya'nın kiliseli sokağını aydınlatan;
Tek tük ışıklar takdire şayan.
Samatya'nın bir sokağındayım.
Vakit gündüz, günlerden Salı, pazar yok.
Samimi bir görüntü, apartman altı kahvehane
Karşı sağda bir kilise kapısı,
Önümüzde ise küçük bir bakkalhane.
Bakkalın önündeyim, ezan vakti.
Net gelen ezan sesinin altındayım.
Samatya'nın samimi bir sokağındayım.
Tarihin eski devirlerini andıran.
Beni eski, asıl İstanbul'a götüren,
Suriçi İstanbul'una...
Kayıt Tarihi : 15.6.2010 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!