Kainat burçlarından
Turunçlar topladım ben.
Yağma değildi bu ya
Bir yakaza
Bir rüya.
Bir umut şöleniydi.
Yonca yeşili
Parmaklarımla
Uzandığım dal uçları.
Gözlerimden damladı
Seher kuşları..
Kanatları
Mavi, yeşil, sarı..
Bir kelebek tufanı
İçinde kaldım sonra.
Eğildim.
İçimdeki
Yıldız harmanı.
Vicdan,
Bir ömrün masal
Olduğunu
Fısıldayan yaba.
Kızgın güneş döndürdü damarlarımı
Bir Asur çeşmesine
Firavunlar geçidinde
Musa gözlerim
Çınladı
Bir Hızır ilkesini.
Göklerin burçlarından
Turunçlar topladım ben.
Yasemen bakışlarımla
Bir sesin helezonunda
Döndüm durdum,
Kavruk gölgelerin
İçimde oluşturduğu
Irmaklara
Saldım kendimi.
Filizlerim
Semadan yürümüştü
Damarlarına
Bir Kenan ağıtının.
Yakubun sinesinde köklü
Bir hicran bestesinde
Beslendi duygularım.
Ve ardından
Yusuf'un zülüfleriyle
Bağlandım bir davaya
Ve Zülfü Siyah dedim
Bir natımda
En güzel çağrıya..
Zifiri karanlıkları yaşadım çok
Kıvrımlarında isli lambaların
Uçan dumanın ki
Ben o zaman çok küçüktüm
Büyük dağlara gebe
Bir dağ tomurcuğu
Koyak göllgelerinde
Kök arayan;
Var
Olmaya.
İşte o ebruli mevsimlerde
Çiğ topladım
Semanın
Yağmur gözelerinden
Göz yaşlarıma..
Göklerin burçlarından
Turunçlar topladım ben.
Fermanı yaşadım
En derin aşk türkülerinde
Ve ben o gündür bu gündür
Bir ırmağım
Çöl yangınlarını
Bağrında taşıyan
Ve mavi göklerden topladığım
Her turunçta
Bir ak korun
Samanyolu
Bestesini şakıyan.
Kayıt Tarihi : 12.8.2022 07:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!