Samanlıklara saklanamaz yağmurlar

Aşklara kuraklığını öylece mi verdin?
Kum
Ya da toprak...
Biri çöl
Diğeri ölüm oysa...
Kum da mı ölüm dersin yoksa
Öyle olsun...
Samanlıklara saklanamaz yağmurlar
Ve göğün haberi olmadan uçamaz
Serseri rüzgarlar...
Vurgunlara bırak istersen
Ya da uçurumlara
Aklının esrik savruluşlarını...
Yatağına al istediğin kadar geceyi
Uyuyamazsın...
Gün bırakmaz seni
Çarşaflara dolanır hezeyanların...
Ve yaprak yaprak dökülür her bir şiirim
Hazanına dayanamayıp...
Ucuz sevmeler ölmeli derdin hep
Şakayla karışık düşüncelerimi ayıklarken...
Düşüp kaldığım bu kaçıncı hendeğin
Bu kaçıncı baharı hayalimin...
Yağmurlarına ve ardından sellerine kaldığım
Bu kaçıncı ölümüm mısralarında
Sana yar olamadığım...