Samandağ'da bir bahçe,
habitadında binbir çiçek, böcek,
Karıncalar yürüyor katarlarla.
Rayihaları şarkılardan karışıyor
Büyükkaraçayın uğultusuna,
eriklerin saçakları,
Beltepe geçidinden düşerek.
Ahmet Atakan'ın
Armutlu'da yeniden yüzülmüş sanki
Nesimi derisi.
Amik ovasında rüzgâr güllerini,
döndürür Abdullah Cömert,in
toprak kokulu sabah yelleri.
Minicik, yeşil ,sarı böcekler
Yaşama telaşında ve tedirgin.
Ali İsmail Korkmaz sakınır başını,
yeniden sallar belki zülfikarı,
Sarılmış da incecik bedeninin parmaklarına,
Eskişehir'in kanlı kuytuluklarından,
Işıklı Antakya sabahlarına.
Bu rastlantı mı,
Seçkin bir kırım mı bilmiyorum?
Soysuz saldırının kanlı elleri
Bir bir düşürüyor kızıl beyaz güllerimi.
Ankara sokaklarının despotları
Joplar, zincirler, kurşunlarla
Söndürür mü gözlerini Ethem Sarısülük'ün.
Berkin Elvan ekmek taşır koltuğunda
Ulaştırmış mıdır dersiniz
Aç kalmasına
dünya çocukları katına?
Ekmeğe düşman, suya ve cana düşman
Panzerler,
ezer Mehmet Ayvalıtaş'ı
Ağular dolusu gazlar, tazyikli sular
ve acımasız mermileri iktidarın.
Medeni Yıldırım'ı avlar.
Demokrasi, özgürlük yollarında.
Çelişkimiz derindir kardeşim.
Geziye dokunan el,
Soros'un, Yanki Sam'ın Fetönün eliydi.
Anadoluydu yaşamını, sağlığını veren.
Türkiye'nin gençleriydi fedailer.
Alanlara çıkmasaydı
Mustafa Kemalin Askerleri,
Sokaklar
Renkli devrilmelere gebeydi.
Altüst oluşlar bıçak sırtıdır hep.
Örgütlü güçler çıkar mindere,
Başaranın bayrağı çekilir göndere!
Güçsüz kalan can verir direklerde.
Kayıt Tarihi : 30.4.2017 13:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!