Ağaç ağaç dersem sana, arlanma ağaç!
Mekke ile Medine’nin kapısı ağaç!
Musa Kelimin asası ağaç;
Büyük büyük suların köprüsü ağaç;
Kara kara denizlerin gemisi ağaç;
Şah-ı merdan Ali’nin Düldülünün eyeri ağaç;
Zülfekârın kını ile kabzası ağaç;
Er olsun, avrat olsun, korkusu ağaç;
Başını alıp bakacak olsam, başsız ağaç;
Dibini alıp bakacak olsam, dipsiz ağaç;
Beni sana asarlar, taşıma ağaç!
Eğer taşıyacak olursan, gençliğim seni tutsun ağaç!
Bizim ilde olmalıydın, ağaç!
Kara hintli kullarıma buyuraydım,
Seni bölük bölük doğraya idiler, ağaç!
Kayıt Tarihi : 11.6.2015 16:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)