Şaltere inen bıçkıların seyrinde 'Bn. Mü ...

…

Ve, şaltere inen bıçkılar zorlar hengamemizi! ...
: Şaltere inen bıçkılar zorlar dirilişlerimizi. *
Ve şaltere inen bıçkılar zorlar da yitiş gidişlerimizi! ...

Sonra bıçkılar bizi zorluyor
Ve sezinliyoruz
(şalter’i sezinliyoruz ya, bıçkıyı dolaylı yoldan biliriz.)
Bu dünyada –yeryüzü yüzeyinde …

*
Alicik: ‘Pek sayın bayan Mütabakat dedi ki:
“Güneye açmalısın yelkenlerini,
ya da ılıman mevkilere! ” –daha doğrusu demişti.’
Cinali: “E, dinleyeydin ya onu! ! ? ”
Alicimm: Yo, dinlemiştir, dinlemiştir. Ama bozuntuya vermemiştir:
Bozuntuya vermeksizin tilki uykusuna yatmışlığı harekete geçirerek bir çuval inciri heba
etmiştir –yüz görümlüğü bir görünüş’e; asıl, ‘sevgilinin kullanmaya başladığı bir beşik
kertmesi mecazını ona doğru’ yahu! (1)

Ali: “E, hanimiş mütabakat, bir pakt?
hep, diriliştir o! !
Ayırın onu gidişlerimiz’den! (1)
ayırın onu ve, hatta hengamemizden!
:Ama ayırmayın onu Tanrı’mızdan (yani –nasıl olacaksa- hengamemizden)
:çünkü hengame kapsıyor ya gidiş ve dirilişleri …
ya da öyle denile derler, yalancısıysam …”

Cinali: “Şimdi nerede sn. bn. Mütabakat?
Arzu tellerini gene Alicik, sana mı bağlıyor?
-arkadaşlığa.
Ya da, buna mı çalışıyor? –
sezdirmeksizin …”
Alicik: “Bilmem, ben bilemem (Bilmemekle yükümlendirildim belki’ anlamında, ha) ”
Cinali: “Neden? ”
Alicik: “Bana “nasılsın” diye sorsana, hadi.”
Cinali: “E nasılsın? ”
Alicik: “İyiyim”
“..hep de öyle demeliyim.”
“İşte ondan …
Alicim gene olmalıyım…”

Cinali: cevaben:
“Bu kadar kolay olamaz, ya da sen çok zorsun.”
(“Ama hayat çok basittir. Hayat, çok basit: Kendisi hayatın …
ve öyle bir yerde bitireceksin ki, bitiremediklerini;
bitiremediklerin dönecek hep sana çünkü onları sen kotardın.

dinlemedeyken:
Alicim: “ (N’kadar da komiksiniz! (!) Neler sayıklıyorsunuz…)
Siz ne diyorsunuz?
Kominikasyon bir sanattır. Büyük sanattır. Çok şeydir. Ama her şey değildir.
(sevgi ile emeklenilen sevgi ve aşkonun her şeyidir.)
Ve kendisinin ne yaptığını bilir –hem, çok iyi bilir:
Şu an sadece pakt bana sataşıyor (hem, görünmeksizin!)
o ama olacak o yakında, mütabakat! ! ”
“Öyle ki, hanımelleri birdir, ve birdir, diridir ve, ki bu bellidir;
bu bağlamda, gerikalanı ise -nasıl ki- para elin kiridir.”)