Salla Ruhumu Masallarınla

Sevdalı düşlerimin coşkularına sordukça yüreğimin adresini
Yağmur kokan ellerinin sancısına sürerim kavlı dudaklarımı
Bir hüznün alaca şafaklarına asılırım, üşürüm harlı yangında
Kirletilememiş şafaklarda ben yangın kirpiklerine uyanırım.

Gülümseyişler belediğin gönlüme ve yüreğime girdiğinden beri
Ürkek merhabalarımı bekledin, senli sarılışlarda gözlerini seçtim
Özlemlerin şiir sandıklarından çıkardım her gece, sardım hecelerle
Ay dünü yitik bir resimdi, hızla tükenen bir zamana güllerini ektim.

Tırpanlarla biçerken sen yüreğimin kıraç çözümsüzlüklerini
Sonsuz mevsimlerin menekşe tarlalarına ekersin sözcüklerimi
Kimi ezilir içimde cevahir gülüşlerim, kimi ararım seherlerde
Yurduna kanat açan göçmen kuşlarla selamlar gönderirim sana.

Bütün zerrelerimi istila eden bir sevdanın yanıkları var bedenimde
Tanrıya avuç açarım her gece, göğsünde bir karışlık yerim olsun diye
Yakamda sevdanın kiriyle, yorgun türkülerle dalarım ölümsüz düşlere
Asarlar beni uykularda, kapıma dayanan aşklarla sürerim atımı dağlara.

Kollarındaki yaşamak zincirleriyle, ruhundan taşan sevda kareleriyle
Bıraksam kendimi dalgalarına, sancılı geçmişimi bir çırpıda unutsam
Dudaklarının hüzün sarkaçlarından her an mutluluk iksirlerini tatsam
Sonsuz gülümseyişim olsan, ezbere söylenen şiirce seni, seni okusam.

Ah yar, içimdeki denizlere karıştır istersen yüreğinin bütün renklerini
İkimiz için tut, her mevsim aşkla ıslanan sevdanın hicranlı günlüklerini
Birlikte söyleyelim sonbaharlarda seven yüreğimizdeki vuslat ezgilerini
Kanasın dizeler, tutuşsun tüm şiirler, yanalım kundaklanan ormanlar gibi.

Her gece sen ıslat yıllardır aşka muhtaç dudaklarımı, sessizliğim bitsin
Her hecede biz olalım, yürek celsende af çıkar müebbet aşk cezalarıma
Güneşim sen ol, ısıt gönlümü, gecemde ay gibi doğ küskün yamaçlarıma
Salla ruhumu masallarınla, sarılışlarınla güç ver şu yorgun aşk adamına.