Hava ılık, deniz uykuda, mehtap aşk dolu
Sıçradım evimden soluğu sahilde aldım
Önce bir çay bahçesi ve bir demlik çay
Sonra gözlerimle denize daldım
Bedenim kıskandı gözlerimi
Senden çook uzaklardayım oğlum,
Senden çok uzaklarda...
Az daha büyüyünce öğreneceksin uzakları
Hem yazmak geliyor içimden,
Hem yazmamak...
Yazdıkça seni arıyorum,
Bırak, olmadık işler açılsın başıma
Taştan taşa çalsın talihim
Yalnızlık dehlizinde dolaşayım yıllarca
Dalından düşmüş yaprak
Yuvasını kaybetmiş kuş
İşte o zaman bir çiçek olur
“Anne, o ne? ”
Çocuk soruyordu,
Otobüs gidiyor, çocuk soruyordu
Annesinin kucağında
Çocuk soluyordu.
Anne dalgın, düşünceli, yorgun
Ben büyümek istemiyorum, baba
İstemiyorum baş olmak, başkan olmak...
Yaşım alıp gitmesin başını.
Kötüyü, çirkini, savaşı tanımak
Bilmek istemiyorum düzenbazı, hileyi, entrikayı
Dahası kara parayı, ak parayı,
Acaba sen de hatırlar mısın?
Bir zamanlardı...
Taa fi tarihinde...
Kadın sesi o zamanlar daha güzeldi be sevgili
Senin sesin bile o zamanlar daha güzeldi.
O bir ninniydi bazen beşikte, sırtta, salıncakta,
Ben bir antimarksist
Antikomünist
Selâm Che Guevera
Selâm komünist!
Selâm, ayak bastığın dağlara
Bir duvar çektiler çocuğum
yakışsın diye büyük adamlara,
büyük büyük çektiler
toprağa gölgesi abanır, görenler sıradağlar sanır
Biliyor musun,
Ben dün, doğup azcık da büyüdüğüm köyümdeydim, sevgili
Doğduğum evin önünden geçtim
Taş duvarlar, yeşil pencereler ve soluk kafesimiz
bana gülümsedi.
Buruk ve hüzünlüydüler
Bir güzel gördüm...
Duru, masum ve dahi mahzundu,
Eli kınalı...
İnce belli... belinde kuşağı vardı
Bir güzel gördüm,
Burnu hızmalıydı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!