Güz mü geldi ey gönül.
Nedendir bu üşüme?
Kurumuş ağaç mısın?
Dalından düşen düşene....
Yaram kabuğunun son tutumunda artık
Ha koptu, ha kopacak
Canım kirpiğimin ucunda bir damla yaş artık
Ha düştü, ha düşecek
Ey dünya ne verdin de, benden istediğin ne?
Bir yırtık postun derdi sarmışken teni
Girmişken hâk'kın hâk yoluna
Önüne dikenler çıkacak hanım
Sakınırken mahremin kem gözlerinden
Örtüne el uzatacaklar hanım
Örtünmek farzdır bir tarz değil
Hani seversin ya
Ölçmeden, tartmadan, umursamadan
Doğru mudur yanlış mıdır anlamadan
Sadece seversin
Ta ki kalbin yorulup
Aklına yenik düşene dek
Gün batımıyla başlar içimde yangınlar
Gözlerim yorulunca yüreğim kan ağlar
Ne bir söz dinler, ne halden anlar
Dur dedikçe üstüme gelir, hatsiz geceler
Bir adı aşktır, bir adı sevda
Sen bir hayale aşık olup
Sonrada o hayali bulmak için
Yaşadın mı, hiç?
Belki aradın
Hatta buldun da diyelim.
Peki ya bulduğunda
Hayattayken yüzünü yüzüme güldürmeyen
Öldüğümde gözüne yaş değdirmesin
Hây ile geldik
Hû ile gideriz TEBAREK ÂLLÂH
Ağlayalarak geldik
Gülerek gideriz inşâÂllâh
Hazan yeli selam söyle o yare
Sorar ise halim hatrım iyi dersin
Üzülür belki düşer çehresi
Gizli gizli ağladığımı bilmesin
Unutmuş ise bana olan aşkını
Hadi ben ettim diyelim de
ya içinde yaktığın ateş için gönlüm
gelecek diye yolunu gözlerken
gelmediğinde bulut bulut yağan gözlerim
hayaline sarılırken birbirini ovalayan ellerim
en sevdiği şarkının nakarat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!