SALİM GÜLBAHÇE’NİN KISA ÖZGEÇMİŞİ:
Şair, Salim GÜLBAHÇE 1958 YOZGAT / Taşpınar köyünde doğdu. Lise mezun olduktan sonra üniversiteye giti ise de çeşitli sebeplerden dolayı ayrılmak zorunda kaldı. Evli ve (Lokman) adında bir oğlan (Havva) adında bir kız olmak üzere iki çocuk babasıdır. Babası Seyit Sami efendi, Annesi Satı Hanımdır; ancak babası iki evli olduğundan Salim GÜLBAHÇE, ikinci eş olan Nazife Hanımdan doğma olup, resmî nikahlı olan ilk eşi, Satı Hanımın nüfüsüna kayıtlıdır.
Şiir hayatına on altı on yedi yaşlarında gizemli bir duygunun rüzgarıyla başladı. Şiirlerinde “GÜLBAHÇE” mahlasını kullanarak yazmaya başladı. Yazdığı ilk şiirleri (34 Adet) 1977 yılında Yozgatta günlük çıkan, dört sayfalık “Anadolu Gazetesi” isimli mahalli gazetede yayınlandı. Daha sonraları 1983’te “Kültür Bakanlığı” Araştırma görevlileri tarafından kendisinin tespit edilmesi ve şiirlerinden bazı örnekler alınarak Bakanlığın Antolojisinde yer alması şairin, şiir yazma şevkini kamçıladı. Bu teşvik edici yönlendirme çalışmalarına hız katmış, şiirlerinin çeşitli antoloji ve kitaplarda yayınlanma yolunu açmıştır. Bugüne kadar beş yüze yakın şiir yazmış; ama henüz basılmış bir kitabı bulunmamakla birlikte ilk şiir kitabını hazırlamaktadır ve yakın bir zamanda çıkarılması düşünülmaktedir. Her konuda şiiri bulunan şairin ağırlıklı olarak: “Tasavvuf, Nasihat, Ağıt, Taşlama, Methiye, Gelenekler, Vatan ve Aşk” konulu şiirleri mevcuttur.
Kültür Bakanlığının “1983 te tesbit ettiği ve 1986 da (YB.86.0123) kayıt no ile resmi olarak kayıtlı, şairler listesine alınmış; ve Bakanlığın çağrısı üzerine, kimlik kartı başvurusunu yenileyerek 2010 yılında “Halk Şairi Kimliği” Bakanlık Kimliği İl Kültür Müdürlüğü tarafından kendisine teslim edilmiştir.” Kültür Bakanlığının Kayıtlı Halk Şairlerinden olan Salim GÜLBAHÇE, Türkiye genelinde yapılan şiir yarışması ve şiir şöleni etkinliklerine de katılarak memleketi olan YOZGAT’ı temsil etmektedir. Ayrıca ferdi olarak katıldığı bazı yarışmalardada çeşitli ödüller almıştır. Ayrıcada 20 ye yakın antoloji ve araştırma kitaplarında şairin hayatı ve şiirlerinden örnekler yer almıştır.
“Yozgat’ta 2006 yılında Kurulan YOŞAYBİRDER (Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Derneği) Derneğinin Kurucu Üyelerindendir. Ayrıca Radyo ve TV Programlarındaki davetlere iştirak ederek Türk Halk Edebiyatının ve Halk şiirinin yaşanması ve yaşatılması adına, şiirlerinden örnekler sunarak etkinliklerini devam ettirmektedir.Yozgat, Bozlak, Türk Folklörü, Erciyes, Bozok, Sevgi Yolu, Maki, gibi dergilerle Yozgat. Adana, Ankara, İstanbul. vs. gibi Mahalli gazetelerde değişik zamanlarda bir çok şiirlerine yer verilmiştir. Ayrıca Bozlak dergisinde ve “ ŞİİR DERGAHI, ISABTURK vb. Gibi sanal sitelerde Köşe yazmaktadır. Yozgatlı Şair Salim GÜLBAHÇE, halen Yozgat’ta bulunan 75.Yıl Anaokulunda (V.H.K.İ.) olarak çalışmaktadır. Şiirlerinden bazıları çeşitli illerde düzenlene yarışmalarda derece ve ödüller almıştır. Araştırmacı Şair
Yazar Salim GÜLBAHÇE
Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Derneği Başkanı
Eserleri
BİRİNCİLİK YOZGAT GÜZELLEMESİ 2009 Hikmet OKUYAR Şiir Yarışması-GİRESUN
BİRİNCİLİK ÇORUM GÜZELLEMESİ 2010 Hikmet OKUYAR Şiir Yarışmasında-GİRESUN
BİRİNCİLİK ALUCRANAME 2011 Alucra Kültür Derneği-Şiir Yarışması-İSTANBUL
ÜÇÜNCÜLÜK ÇAMLIKTA EĞRİCE 1989 Hıdırellez Etkinliği Şiir Yarışması-YOZGAT
MANSİYON BODRUMA 2008 Bodrum Şiir Şöleni-Şiir Yarışması-BODRUM
MANSİYON MEMLEKETİM 2011 14.Ekmek Ödüllü Şiir Yarışması-OSMANİYE
MANSİYON BİL BENİ 2012 Hüseyin Köycü Şiir Yarışması-ANKARA
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!