Geceler,sonsuz acı diz boyu buhran revan,
Dur! düşün, zihninin parçalarıyla oyalan.
Üzül, titre özünü bul nefessiz boşlukta,
Kabuk bağlamaz derin yaran da.
Yaralar dirice durur, hep ister kanamak,
Boğazımda durur boğmaca düğüm,
Yutkundukça içimde seni gördüğüm.
Sonu bilinmez aşk ki bu güldüğüm
Gülerim bil ki sonu acı bir düğün.
Acıdır çöl gibi yakıp, su gibi sevdiğim
Giymiş yiğidim nârı, eli yüzü al olmuş.
Yere düşen etek fistan kan olmuş.
Bırak yiğidim cengi, vuruşan ağyar olmuş,
Hâr edip uğruna candan olmuş.
Yiğit dinlemez sözü şanı vuruşur,
Elveda demiş bir delikanlı sonbahar günü,
Kederliymiş umut dolu yüzü.
Kaç seyrek basan civan, kelebek,
Senin haddine mi bu denli savaş verecek.
Gelmez oldu bahar, tütmez oldu ocak,
Kaçıncı kışı bekler oldu zemberek?
Kaldı kötüler bu dünyada, öldü deliler.
Deliler cengaver yürekli aslandılar.
Yiğitliği nam salmak için almadılar.
Cephenin en gerisinde kalmadılar.
Onlar ki meydanları erlerin meydanı
Dağların ücra köşelerinde çıkan kardelen,
Hem bulunmayacak kadar uzak görünen,
Hem karşıma ansızın çıkacak yediveren,
Seni sevmektir, bilinmezliklerin kapısını açıveren.
Yoruldum her sabah katlime ferman vermiş,
Hayatımın en derinini işledin ilmek ilmek.
Geriye dönüp o derinlikleri sevmek gerek.
Hayat dediğin acı zehri olan engerek.
Bu engereği el ele verip yenmek gerek.
Yürüyelim sarnıçlı yolun çiçekli köşesinden.
Gelip geçtin dünyanın elemli yerinden.
Salıvermedin kendini deliliğin selinden.
Çektin silahı, vurdun düşmanı belinden.
Yıktın, yaktın bizi gözü kara yiğit.
Sen gözü karaydın, nice hasma saraydın.
Öp o pak alnı, yere düşmeden ey vefasız!
Kutlu makam, leşlere yâr olmaz.
Bu vatan, hainlere diyar olmaz.
Şerefli bayrağın altı, size han olmaz.
Düş Mehmet'imin yakasından ey kansız!
Ey yüreğim! yanar mısın kimsesiz?
Yitirdim acı sözlerimi kelimeler kifayetsiz.
Kim bilir hüznümü, kim bilir özrümü?
Acım canımda saklı gömüldü toprağa,
Sesimi duyurabilir misiniz uzak dağa?
Duydum bir çocuk gömmüş hayalini,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!