Ben çok severim hayâtı,
Yem yeşil ağaçları,
Rengârenk çiçekleri,
Kara toprağı ve taşları.
Çalışkan karıncaları,
Ben çok severim hayâtı.
Bir feryat yükseliyor Filistinde,
Bombalar patlıyor mazlum yüzünde.
Kan,kin ve gözyaşı var her yerinde,
Yanıyor yanıyor Gazze yanıyor.
Filistin perişan saf yetim çocuğu Dünya nın,
Gözle görünmeyen mahluklar bile
Kendi dillerince Hakk’ı zikreyler.
Cansız zannettigin topraklar bile,
Kendi dillerince Hakk’ı zikreyler.
Ağaçtaki kuşlar dağdaki taşlar,
Sen şefkâtle, sevgiyle yoğuruldun,
Hamurun topraktan idi.
Yaratıldığnda adın Havva idi,
Doğurgan olarak geldin âlem’e,
Allah seni eş yarattı Adem’e.
Kime ne faydası var
Kavga ile dögüşün
Bırakıpta kavgayı
Haydi gelin barışın.
Şeytan arayı bozar
Firkatinle bu gönül hicrâne düştü,
Ah edip perişan bir vicdâne düştü.
Evvel bir güzel mamure iken gönül,
Gel şimdi harâb bir virâne düştü.
Bir mecnun misâli sahrada gezerken,
Gönül bu ferman dinlemez
Gönül ihtiyar olmazmış.
Dünya nın kanunu böyle,
Kendi düşen ağlamazmış.
Yaşın doksan dokuz olsa,
Sen küçük Mustafa Selânik te doğdun,
Sonra Mustafa Kemâl oldun.
İstanbulda asker Çanakkale de kumandan,
Savaştın, cephelerden cephelere koştun.
Samsunda alevlendi kurtuluş ateşleri,
Hürriyet için göklerde kartal olup uçtun.
Anneler hep şefkat li hep merhametlidir.
Annelerin hayatı pek çok zahmetlidir.
Bir gülücük,bir tatlı söz,sevgi beklerler,
Şükran sana Annemiz, sonsuz teşekkürler.
Sabahın ilk ışıklarında serçeler,
Evin penceresine geldiler.
Her biri bir ağızdan,
Cik cik diye seslendiler.
Belli ki açtılar hepsi,
Bizden yemek istediler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!