O geldi, ruhumun dengi değişti,
Gecenin gündüzün rengi değişti.
Uçan suya döndü durgun hayatım,
Gönlümün aklımla cengi değişti...
Konya,25.11.2006
Elektromanyetik dalgaya binip,
Kına dağlarının kokusu geldi,
Ekrandan gözüme, gönlüme inip,
Kına dağlarının kokusu geldi.
Hasretin ateşi kavuruyorken,
Benim hayatımı kaplayan gülün,
Baktım defterinde adım geçmiyor.
O peşinden koşar kanlı bülbülün,
Gönül kapısını bana açmıyor...
Çiçeğe böceğe denize hayran,
Şol bedeni mahveden ol mah beden,
Yanar canım gahi ruhum gah beden,
Ay tutulsa görünmez olur teni...
Sevince ben bin dert aldım kahbeden...
İstanbul, 08.05.1976
Gel de gönül şad olsun enikonu,
Pürhüzün bu sevdanın önü sonu,
Ben misin ki? Nereden bileceksin?
Yüzüne bakmanın ne olduğunu?
(Samsun,07.02.2003)
Menfaat dünyası gelip geçiyor,
Karşılık bulmayan dönüp kaçıyor,
Gülümseme dahi ücrete tabi,
Asılan suratlar zehir saçıyor...
Kim yaktı bu ateşi?
Sanki Cehennem eşi!
Buharlaştı bedenim!
Aratıyor Güneşi...
Bu ne öfke, bu ne inat, bu ne kin?
Bir cümleyi fırsat bildi vefasız!
Unutmadı ol sözümü velakin,
Koskoca maziyi sildi vefasız...
Pençe-i gamzede çekildi canım!
Bedenim ruhuma bigane kaldı,
Cehennem misali yanar her yanım,
Darb-ı ahır tir-i müjgane kaldı...
Sonunda uğruna canını verdin,
Bir sabah dibinde bulundu ölün...
Seninle beraber gömüldü derdin,
Yok gözü,kulağı ve kalbi gülün...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!