Dalgalar yine mahzun, dalgın sularda köpük-köpük yosun
Boşalmış şişeme doluyor martıların erken neşesi
Öpüyor uykusuz mahmur gözlerimi, ilk vapurun sesi
Yeter bana, yattığım kaya; ne kuş tüyü, ne pamuk olsun
Kızarmakta somun ekmek, akşamdan kalma alaca şafak
Rüzgârdan bir türkü, havanın rutubet kokulu nefesi
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta