Saklıya Uyanış Şiiri - Filiz Kalkışım Çolak

delinen göğüslerinden göğün
damladığım için için aktığım sensin
sırılsıklam taneler üşüyor kucağımda
aklımda o geceden kalma sızısı eriyen sıcağın
başıma vuran ağrısı duldaları yalayan nefesin
esrik omuzlardan inen siyahi ırmağı ah saç bağının
kıvrılan dudağın balında şerbetlenen ağzı güneşin
yanıp kavrulduğum
içmelere doyamadığım suyunun alevimde parçalanan susuzluğu
boşluklarıma doluşu bahar dallarını kıskandıran gülüşlerinin
yasemin tütü’lü kuytulara düştüğüm sarhoşluğu çırılçıplak yüreğin
ah!sen sen mavisi öpülmemiş ışıyışlardan
hasrete çekilmiş kanadısın göğse sığmayışların
karartısı sinelerinde afrodizyak salgılayan çırpınışsın
zehir zemberek açlığısın ah saklıya uyanışların
ah!sen,sen bakışları altında köpüğüne karıştığım çığlığısın çağlayışların
derinliklerinde titriyor kirpiğin ince çizgi etkisi
düşünde tüneğine abandığımız utancın yanaklarda kızaran tadı ah
süzülüp gidişlerin cıvıltılarını doyurduğumuz taşkınlığı
karamel şerbeti sanıp uçları
yanıklarına üflediğimiz hazzın ruhtan çıkan hayali ah
ah!sen sen edasında sürmelerinden fışkırdığım hasretlerin
koynumda kasılan oyuğusun
kurum kurum dökülüşlerin şavkında
gamzesi açılmamış öpüşlerin gizisin
ah!sen,sen bağ aralarında naz naz asumanları alıp altımıza
göbeğine çiselediğimiz sevişlerin pembe esintisisin

sürmelerinden dağılır lekesi yüzeylerime vurdukça acıyan ağartıların
kökleri eriyip çıkışları ah
ah!sen sen gözesini inişlerin açığında çatırtısından fışkıran karısın
kanında karıncalanışların
şiltesinde renklendiğimiz sabahların masumiyetinde ürperiyor gün
hiçliğinde kıpır kıpır kaynayışların alaca tutmuş çekirdeği
sokuldukça birbirine ipeğini eğirdiğimiz geçişlerin
sokağımda durulan çavlanı ah
tenden silkelenip çıkan tenin yağmur sevinci
ah!sen sen o ak ak perilerin gün görmemiş ıslağında
peltesinden kestiğimiz kaymağısın
sızılarımdan oluk oluk denizler boşalır vuslatına!

''cüneyne''