şehrim ey şehrim dağları dumanlı gözleri puslu şehrim
köhne kalmış gönülleri en yaşlı ve yorgun haliyle saran
dağın da otu,otunda bir kuşu bile bulunmayan
yaylasında hasatı hasatta suna gelinleri salınmayan şehrim
suskun çaresiz durma elin koynunda durma kurban olurum
özümsün beni ben yapan türkü kokulu şehrim
dilin yok ki anlatsan bana çoşsan aksann yüreklere doğru
desen ki öyle doldum doldum taştım şimdi boş hanelerim
desen ki nerede kuytu köşelerde aşk kokulu gençlerim
sahi o uzak illere kokumu götüren
suyumu huyumu tandırmadaki ekmek kokuluların nerede
şehrimm ey mahsun gönüleri dili tatlı ekmeği aşı tatlı şehrimm
sahii neden küskünsün adına edilen kavgalara mı
ve belki boş boş konuşup bir çivi çakmayanlara mı
ey eline el değmemiş toprağımm taze gelin gibisinn narin çiçeğim
sırtımızı döndük seni terkedilişlere ve özleyişlere sardık
yanakları al al olmuş gelinlerin yok sahi nerede
elinden tutanın yüzüne bakanın
ölsen şurda bir kaşık su verenin yok şehrimm
gene masumca herşeye inat açıp kollarını gell diyorsun gell
ben anan ben baban ben özün ben sözün diyorsun
şehrimm her baharda ayrı coşuyorsun kendinden yeniden doğuyorsun
sen bu kadar hayata bağlıyken sen bu kadar direnirken
sahi nerede senin evlat diye büyüttüklerin.....
Kayıt Tarihi : 24.7.2016 20:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sevda Doğan Karakaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/07/24/sakli-sehrim-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!