Saklı Rüya Şiiri - Kamil Çağlar Aksu

"Rüyana koşuyorsa uykun
Korkma uyanamazsın
İstesen de............."

ağıdıma küfreden gece kuşu sus!
ayırdım kendimi duasız alnacından
rüyama koşarken
göklerin dökülen
çürüten karanlığı
ezbere yıldırımlar okunuyor
rutin sayfalarından
hecesi ıslandı hiçin
yapış yapış soru yüzlü ayna
rüyana koşarken kendine bakma
gerçeğin kıyısında
suyunu zehirleyen bir kuyusun dol ya!
ağıdımı süsleyen gece kuşu dünya!

toprağı umudun suyu duymaz
su çırpındı çığlık çığlık
yağmurla yandı sorgu
aktı pişmanlık
göklerde duvar duvar hiç
noktadan çizgiye yüklenen kir
koca bir sıfır ortasında bir

öldü
aşkın nefesini göklerde tutan
hülya
dövünüyor kıyısında gerçeğin hayal
payesini kaybetmiş parça parça
meşk
dalgalar içinde maktül rüya
konuşuyor gökyüzü baktım
bir gölge duvarlara dua olsun istiyor
yıldızları yakan boşluktan arta kalan kalbinde
küllerin altındaki gümüşten seher
kararmış
her yıldız bir söz
verdi sonsuzluktan bir iz
ve ağlamaklı bir cümlede biz:
“hayat”
olmanın hoş kelimesi ya da boş
karanlığın ağzında sakız
evrilen çevrilen zaman
ey gizem tarlasının kara toprağı ölüm!
Varlık bizde mi? nerde saklarız?

dağların sırtından düştü sır
rüyama koşarken çöktü üstüme
gerçeğin kıyısı
ve uzanan yüz kemerli köprünün uykusu

adım yok sustu ayakları
yolların gürültüsü ne boş ne büyük
nerdeyim burda adım yok benliğim yük
gerçeğin kıyısı
uzandı ve dokundu
uzak ve dokunaklı şarkısına ölümün
duydum yosundu kapkara tınısı fikirde bağlamış nifak
konuşma gül sesiz ol yıkıldı senin sözün
aşkı, bülbüle mezar olan bağrında yak!
gerçeğin kıyısına vursun külleri,
zaman kurşunlarca firak
kurşunlar nefse kul,
kurşunlar kalbe tutsak

sen yoksun aşk ve
göğün yüzünden düşen bin parça
gerçeğin kıyısında
kabadayı bir yağmurun narası hayat
şiddetli geçimsizlik nedenle
uzun bir soru, yakın bir cevap
ölüm, ruhumu ışıkla demle
rüyama koşarken ukdemde derin,

kör bir rüzgar, korkusundan geçti kederin.

Şair Çıkmazı
sayı:29/ temmuz-2012