Saklı Kentle Söyleşiler

Kabul et 'Günaydınımı'..biraz güneş, biraz bahar, birazda köpüğü var şarabın ve o içsel denizlerin içinde..
senin kıyındaydım dalgalanışını izledim

Şarabın köpüğü, denizin tuzu, azıcıkta hırçın dalgalar varken tenimde, sevgili, ey, sen nasıl uyandın güne..
yaprak yaprak açıp, kalakalmak isterim, çiğ damlaları alınmış, kuruyan teninde, ıslaklığıyla aşkın..
bekleyişimde bikri özlemlerimin andı olur musn
beni okur mu yüreğinin gizillleri her aşk topluğnda
bir yemin, ardından gelen her ihanet, kaybım diye kaybıyorum artık, sana rastladığımdan beri gidenlere
gidenlerin unuttuğu çölde beni ağırlama
içimde bembeyaz bir kuş uyandı, bir denizin ak köpüklerinden, aşka susuzdu, kelimelere aç, bir inci taşıyordu sadece gagasında, adım yazılı, kondu..kaldı yüreğinin üstünde
sakınclarında ve külfetlerinden arınmış denizinde olacam
ve eklenmiş bir umudun son taksidinde seni ödedim ömrüme
gelgeç bir halin son sunusunda yıldızlar seni çağırdı aşkıma
hiç çöl olmadı yüreğim, kabul görmediler, olmayan bir anahtalra, yanlış cümle ve yanlış zamanlar, oysa içimde adı 'umut' olan, başı dik bir başak tanesi durmadan büyüdü sen gelene değin, sakladım onu, ekmek ve su ve şarap kutsaldır
kutsilerinden kaçan uçurum ustası senin esrik kayandan uçtu
yaralıyım gayrı ekmek teknem ve sevda atığım olur musun
ve..hiç kimse ayak basmadı senin kentine bu güne değin, hiç bir tomurcuğumun üstünde, yabancı bir e gezinmedi, ürpersemde yalnızlığımdan,..sen..ilk adım atansın sevda kendime, saklısı, ikimizin saklısında gizli şimdi