Saklı Kentin Elçisi Şiiri - Hayrettin Ta ...

saklı kentin gelmelerine ithaf...

Terk edilmişliğin elçisi olarak geldim kentine
Hicranın hicretlerini aklayan yaralı son yaralıyım
Minyatür bir kelebeğin güneşe ölümü anındayım
Sinemde sensizliğin tohumu var beni ekmeye geldim
Beni bulan beni ekledi esrik toprağının yusufi derinliği
Züleyha halinden yıldızlar nakışladı ruh halim sendeyim
Tebessümlerin alevlerinde kaçmalarında gülücüklendin
Bir bülbülün inkisar salıncağında salladım sensizliği
Kent içre kentler yüceldi çölsel ahularımın vavında
Dilsiz bir geliş heceledi seni
geleceğim gelecekse geleceğime
Gelecek misin
Aynı ruhun renginde çalacak mı sana kurulu saatim
Paylaşılma mağaramda beni öldürmeye çalıştı bir güzel
Tutkunun güvercinleri yuva yapmıştı kapımda
Beni öldüremedi
Ben öldüm orada sana…
Bir ölümcül seni bekliyor…

Beklemenin beklemesini bekledim beyhude anlarda
Köstebekler ruhunun derininde hazlar kaçırdı
Adın ışıltılı sanmaların anmalarında
Ne senden ne de sensizlikten hal kalmadı benden
Sevilmiş bir İstanbul sundular, kente içre sen içrelerde
Özlemler yurdunun surlarına yazılmış adın
Caddenin ceddine asılmış yüreğinin pankartları
Saklı kent yaşanmalı diyor hayat….
Ben sana gelmedim gelen ben değildim getirildim sana
Tek gelirim sen kaldın senin karınla yaşıyor yalnızlığım
Buyurgan gözlerinin renginde renkledi alicenap buluşmalarımız
Hüznü hançerleyen ruhun iç çocuklarında aradı ben
Yaşanıyor yaşıyorsa
Bende seni yaşamalıyım diyor içsel bendelerim bentlerim
Mimar Sinan değilim ama içinin sarayını ondan güzel yaptım
Mahrem akışlara süslenen hevesim sesinin tınısında tümlenir
Mağrur bir bakışın ve özleyişin rayında gelir hızlı gelmelerim
Yolcu musun
Yol musun
Bekleyen mi
Ya da ben dünyana hep ekleyen mi
Üzüntülerimin son kışında sensiz üşümek istemiyor istemlerim
Anılarını gelincik sandığına aldı umudumun perisi
Sevginden bir damla ayırsan gayrı
gelmem gelişinin amentüsünden ilk şart oldu
bir işaret bir işve bir kücük umudun anında
seni bekliyor her halim gönlü salim bir halde…..